YUMURTALIK KANSERİ

İstatistiklerle konuşalım: Ülkemizde her yıl 100 bin kadından 7’si yumurtalık kanseri tanısı alıyor. Çoğunlukla belirti vermeyip başka hastalıklarla sıkça karıştırılabilen yumurtalık kanseri bu nedenle sinsice gelişiyor ve geç fark ediliyor.

Prof. Dr. Mete Güngör,  8 Mart Dünya Yumurtalık Kanseri Günü kapsamında yaptığı açıklamada; ailesinde yumurtalık kanseri olan kişilerde riskin arttığını belirtirken, özellikle karın ağrısı, karında şişlik, gaz ve kabızlık gibi şikayetlere dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

İşte yumurtalık kanseri riskini azaltan 10 etken!

Aile hikayesinin bilinmesi

Yumurtalık kanserlerinin yüzde 10-15’i genetik geçişle ortaya çıkıyor. Bu nedenle ailesinde yumurtalık kanseri ve meme kanseri olan bireylerin bilinmesi ve farkındalık çok önemli. Aile hikayesini biliyor olman senin ve doktorunun riski azaltmak için sağlığınla ilgili daha aktif kararlar alınmasına yardımcı olur.

Düzenli egzersiz

Vücudumuzdaki yağ oranı ile kanser arasında yakın bir ilişki bulunuyor. Yağ dokusundan salınan fazla miktardaki östrojen yumurtalık kanseri riskini artırıyor. Bu nedenle yapacağın egzersizler ve spor ile kilolarınızdan kurtulabilirsin. Yağ oranın düşeceği için kanser riskin de azalacaktır.

Sağlıklı diyet

Doğru ve sağlıklı beslenme bütün kanserlerde olduğu gibi yumurtalık kanserlerinde de çok önemli. Sana kilo aldırma ihtimali olan yağlı besinlerden, aşırı kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinden uzak dur. Yapılan çalışmalar özellikle düşük yağlı diyet, taze meyve tüketimi, zencefil, domates suyu, yeşil çay, biberlerin bitki türleri, kuruyemişler, marul ve keten tohumu tüketilmesinin yumurtalık kanseri riskini çeşitli oranlarda azalttığını gösteriyor.

 

Rutin kontroller

Yaş ilerledikçe yumurtalık kanseri görülme oranı artıyor. En sık 63 yaşında görülüyor. Bu nedenle rutin kontrolleri ihmal etmemek çok önemli.

Genetik test

Bir kadının hayat boyu yumurtalık kanseri olma ihtimali yüzde 1-2 olduğunu biliyor muydun? Ancak genetik olarak ailesinden gelen BRCA1 ve BRCA2 genetik mutasyonları varsa bu oran BRCA1 için hayat boyu riskini yüzde 40’a, BRCA2 için de yüzde 10-20’ye çıkarıyor. Bu nedenle bu mutasyonlara sahip olduğu bilinen kadınlarda belli yaş gruplarında cerrahi önerilebiliyor.

Annelik ve emzirme

Doğurganlık ve emzirme dönemi yumurtlamanın kesintiye uğradığı süreçler. Sık yumurtlamanın yumurtalık kanserinin oluşumunda rol oynadığı düşünülüyor. Bu nedenle çok doğum yapmış, özellikle erken yaşta gebelik yaşamış kadınlarda ve uzun süre emziren kadınlarda yumurtalık kanseri riski azalıyor.

Doğum kontrol hapı

Yumurtlamayı engelleyen doğum kontrol hapları yumurtalık kanseri riskini azaltıyor. Genç yaş grubunda (20’li 30’lu yaşlar) toplam 1 yıllık devamlı veya aralıklı doğum kontrol hapı kullanmış olan kadınların hayat boyu yumurtalık kanseri riski yüzde 50 azalıyor. Kullanma süresi uzadıkça risk azalıyor ve ilacı kesseler dahi koruma uzun yıllar devam ediyor.

İlaç ve vitamini bilinçli kullanmak

Androjen içeren ilaçların, menopoza girdikten sonra sadece östrojen içeren ilaçların ve doğurganlığı artırıcı ilaçların kullanımı yumurtalık kanseri riskini artırabiliyor. Bu nedenle bu ilaçların kullanılmasını gerektiren durumlarda doktorunla bu olasılıkları konuş. İlaç şeklinde veya güneşle D vitamini alınması kanser riskini azaltıyor.

Baby talcum powder container on blue background

Talk pudrası kullanmamak

Genital bölgede hijyenik amaçlı kullanılan ürünlerde bulunan talk pudrasının kullanılması yumurtalık kanseri riskini artıran faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. 1970’lerden beri vücut ve yüz pudralarında talk ve asbestoz kullanılmıyor. İçinde talk olan ürünlerden uzak dur.

 

 

Kaynak: http://www.womenshealth.com.tr/yumurtalik-kanserine-dikkat/

Görüntülenme Sayısı:
435

Yorumlar yapılamaz.