Uzmanlar şehir hayatının depresyon ve kaygıyı artırdığını söylüyor.
Bir yerden bir yere yetişmekle, trafikle boğuşmakla ve stresle geçiyor hayatımız. Haliyle büyük şehirlerde yaşayan kişilerde kaygı ve depresyondan sorumlu olan beynin amigdala bölgesi daha fazla çalışıyor. Bu nedenle söz konusu grupta kaygı bozukluğu ve depresyon gibi sorunlarla karşılaşılıyor. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, büyük şehirlerde yaşamanın bireyin ruh sağlığı üzerinde önemli etkiler oluşturduğuna dikkat çekere, “2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 66’sının büyük şehirlerde yaşayacağının öngörülüyor. Kırsal kesime göre büyük şehirlerde yaşayanlarda kaygı bozukluğu % 21, depresyon ise %39 daha fazla görülüyor” diyor.
Peki bu sorunlarla mücadele etmek için neler yapmalısın?
– Doğada zaman geçirmen, duygudurum ve belleği iyileştiriyor. Biraz açıkhavada zaman geçirmende fayda var.
– Mümkün olduğunca yürü ve işin yakın mesafedeyse bisikletle ulaşım sağlamayı dene.
– Gürültüden uzak durmayı dene. Rahatsız edecek düzeyde ses veya gürültü olduğunda, onu engelleyemiyorsanız bile nereden geldiğini ve kaynağını öğrenmek, kontrolün kendinde olduğu duygusunu oluşturarak seni rahatlatabilir.
– Kendini pek de iyi hissetmediğinde, senin için adeta ‘kaçış noktası’ olan yerler olmalı. Bu, butik bir kafe ya da bir arkadaşının evi olabilir.
Kaynak: http://www.womenshealth.com.tr/sehir-yasami-kaygiyi-artiriyor/