Herhangi bir hastalığa bağlı olmadan ortaya çıkan psikiyatrik ağrılar, yaşam kalitesini düşürüyor. Ruhsal olarak kendimizi baskıda hissettiğimiz anlardaki korku ve endişeler sonucunda kaslarımız kasılarak bu ağrılar ortaya çıkıyor. Bu tip ağrıların psikiyatri uzmanı tarafından tedavi edilmesi tavsiye ediliyor.
Ruhsal gerginlikler ağrıya yol açıyor
İnsan ruhsal olarak bir gerginlik içerisine girdiği zaman farklı tepkiler verebiliyor. Bu bazen bir şeylerden korkma, aşırı titizlik, olmayan şeyleri görme veya depresyona girme gibi durumlar olabilir. Ağrıların sebepleri, ruhsal olarak kendimizi baskıda hissettiğimiz anlardaki korkumuz ve endişemizdir. Bu korku ve endişeler sonucunda kaslarımız kasılıyor ve sonucunda bu ağrılar ortaya çıkıyor.
Sırt, mide, baş ağrısı ve kol-bacak ağrılarının stresin neden olduğu hastalıklardan birkaçı olduğunu belirten Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, psikiyatride somatizasyon kavramının yani ruhsal hastalıkların bedensel hastalıklar gibi tepki vermesinin altını çizerken; teşhisi konulamayan ve yalnızca bedensel olmayan bu hastalıkların depresyona bağlı olan hastalıklar olduğunu söylüyor.
Psikolojik ağrılar yaşam kalitesini düşürüyor
Psikolojik ağrının herhangi bir ağrıdan farksız olmadığını belirten Erkmen, “Yani en az onun kadar şiddetlidir hatta çok çok daha şiddetli olur. Psikolojik ağrıların tahrip gücü çok yüksektir ve kişinin hayatını perişan ediyor. Bir işi yapıyorsun ve sırtın, başın veya herhangi bir yerin ağrıyor, performansın düşüyor. Grip olduğunuzda hayatınızın 3-5 günü kalitesiz geçer, psikolojik ağrıda yaşam kaliten her gün düşer” diyor.
Psikiyatrik ağrıların kişinin işiyle, eşiyle ya da çevresiyle yaşadığı sorunlar sonucunda da ortaya çıkabilecek bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, sebepsiz ortaya çıkan ağrılar nedeniyle psikiyatri uzmanına başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor.
“Bu rahatsızlıklar tam olarak meçhul ağrılardır ve bilinmezlik insanı çok fazla korkutur. Ortada bir ağrı var fakat teşhis koyamıyorsun. Bazı hastalar, o kadar büyük araştırma sonuçlarıyla geliyor ki, baktığınız zaman iki taraf da haklı. Doktor, her yönden araştırıyor fakat en sonunda bir şey olmadığı kanısına varıyor, hasta ise ağrılarının farkında ve kesinlikle bir şeyler olduğunu söylüyor. İşte o noktada, hastaya ‘Senin bir şeyin yok’ demek yerine, ‘Senin hastalığın psikiyatrik bir hastalık, psikiyatriye gitmen gerekiyor’ demek lazım. Bazı doktor arkadaşlar, bu durumun gelişi güzel bir şekilde geçiştirilebileceğini söylüyorlar. Bu da bir hatadır çünkü psikolojik ağrılar genel olarak ciddi ve uzun süren rahatsızlıklardır. Dolayısıyla biraz yüksek dozda ilaç almak ve bıkmadan usanmadan tedavinin devamının sağlanması gerekiyor.”
Kaynak: https://www.menshealth.com.tr/psikiyatrik-agrilara-dikkat/