Psikoterapit Tuğba Kocaefe, ilişkide karşımızdaki kişiyi değiştirme çabası aslında “ben” oldurma çabasıdır diye özetliyor. Bir başka deyişle “Bana ihtiyaçlarımı vermen için ben olman lazım” demektir.“‘Öteki’ni ‘ben’ olmaya ikna etme çabaları, ilişkiyi sona doğru sürükler.” diye uyarıyor Kocaefe. “Tıpkı Narkissos’un göle düşüp boğulması gibi, ‘aynı bedende can’ olmaya çalışan iki kişi de birbirlerinin içinde boğulmaya mahkûm olacaklardır.”
Sema, büyük bir bankada üst düzey çalışan. Yaşadığı sancılı boşanmanın ardından, 42 yaşındayken, kendinden 10 yaş küçük, üniversiteye gitmemiş ve kafede çalışan bir adama âşık oldu. Arkadaşları saman alevi olarak tanımladılar bu aşkı. Şimdi 12 yıldır beraberler. “En başından beri Emre’yi değiştirmeye çalışsaydım, her şeyi mahvedeceğimi biliyordum. Onun yumuşaklığını, iyi kalbini ve açık görüşlülüğünü seviyorum. Uluslararası finans konularını saatlerce onunla konuşmadığım doğru ama bunun ne sakıncası var? Bu konuları konuşabileceğim bir sürü farklı kişi var ama onun gibisi yok.”
Kişi kendisiyle ilgili ne kadar çalışırsa, o kadar hayatının kontrolünü eline alır. “Kendi isteklerinizi sürekli diğerlerinden bir şeyler bekleyerek tatmin etmeye çalışmayın” diyor Claude-Marc Aubry. Herkes kendi mutluluğundan sorumludur. Eğer diğer kişi bize bir şey getirmiyorsa, uygun kişiyi bulmak bize düşer. Birlikte olduğunuz kişiyi istediğiniz kalıba sokmayı çok fazla istiyorsanız, belki de partnerinizi değiştirmenin vakti gelmiştir.