Özge Özberk’in Evi

180 m2’lik bahçe katı ev dört oda, iki banyo, mutfak ve salondan oluşuyor. İçine ihtiyaç duymadığı için tadilat yaptırmamış. Sadece duvar renkleriyle oynamış o kadar. “Ben yaşadığım mekanda sarı ve mor gibi canlı ve çarpıcı renkler görmeyi istiyorum. Bana kendimi iyi hissettiriyor bu durum. Enerjime ve ruh halime göre renk tercihlerim değişebiliyor. O yüzden salondaki bir duvar tamamen mor olmuştu,” diyor.

Şu sıralar turkuaz renge doğru geçişler yapmaya başlamış hayatında. Bir kaç yıl önce resim yapmaya merak sardığını, daha cesur renkleri hatta bilmediklerini bile keşfetmeye başladığını ve bu durumun ona müthiş heyecan verdiğini söylüyor. “Boş bir tuvale baktığımda ne çizeceğimi hemen hissedip görmeye başlıyorum, hatta bu durumu yakın bir ressam arkadaşımla bile konuştum. Ona da aynı oluyor mu diye sormuştum,” diye heyecanla anlatıyor. Salondaki tüm mobilyalar bu eve özel yapılmış. L açık düz keten kaplı kanepesini kendi yaptırdığı yastıklarla renklendirmiş. Duvarlarda kendi yaptığı bir tabloya Tayland ve İzmir’deki bir sanat galerisinden aldıkları da eşlik etmiş. Son yıllarda arkadaşlarına sipariş üzerine tablo yaptığından bahsediyor. “Evlerinin rengine göre bana isteklerini söylüyorlar ben de yapıyorum hemen,” diye keyif duyarak anlatıyor. Ağırlıklı sürreal, pop ve illüstrasyona yakın bir çizgisi olduğundan bahsediyor.

Hayatı son bir buçuk yıldır dizi seti ve ev arasında yoğun koşturma ile geçtiğinden evde vakit geçirme keyfini pek süremediğini söylüyor. Vakit bulursa Tarabya sahilinde uzun yürüyüşler yapıyor. En sevdiği yerleri soruyoruz ona… Yeniköy’ün çok geliştiğini ve cıvıl cıvıl bir yer haline geldiğini anlatıyor. Genelde Yeniköy civarında oluyormuş. Gazebo, Sırçacı 14, Teddy Beer Pub ve Yelken Restoran arkadaşlarıyla en sık gittiği mekanlardanmış. En son sahnede dinlediği Ayta Sözeri’nin sesinden ne kadar etkilendiğini eğer izlemediysek mutlaka gitmemiz gerektiğini anlatıyor.

Görüntülenme Sayısı:
863

Yorumlar yapılamaz.