LEZİZ BİR YOLCULUK

Kalp şeklinde bir yarımada olan Hırvatistan’ın Istria’sı, evleri, şarap bağları ve eski dokunulmamış güzelim dağ köyleriyle büyülüyor.

Biz bir haftalık seyahatimiz boyunca, hem deniz keyfi yapıp, hem nefis şarap bağlarını gezip hem de bol bol çok lezzetli zeytinyağlarını deneyimleme fırsatı bulduk. Türkiye’den Zagreb’e uçup ardından üç saatlik bir araba yolculuğunun sonunda Istria’ya ulaştık. Alternatif olarak, Türkiye’den Venedik’e uçup oradan da ulaşabilirsiniz. İlk birkaç gün dağ köylerindeki şarap bağlarının arasında yolculuk ederek bölgeyi keşfe çıktık. Bu seyahatimde en çok aklımda kalan tat tabii ki trüf mantarı oldu. Beyaz trüf dünyadaki en pahalı gıda malzemelerinden biri. Avrupa’da sadece İtalya’da bir bölgede ve Istria’da bulunuyor. Trüf mantarı avı için özellikle yetiştirilmiş köpekler bulunuyor. Onlar olmadan bulmak neredeyse imkânsız. Yerin 5-10 cm altındaki mantarların kokusunu aldıkları anda çıldırıyorlar. Siyahlar beyaz trüflere göre daha uygun fiyatlarda oluyor, çünkü beyaz trüfler toprağın çok daha altında bulunuyor. Bu konuda en ünlü şirketlerden biri olan ‘Karlić Tartufi‘ bir aile şirketi. Nesillerdir bu işi yapıyor. Belli bir ücret karşılığında ormanda trüf avına köpeklerle çıkıp bu heyecanlı etkinliğe katılabiliyorsunuz. Maalesef bulduklarınız sizin olamıyor ama normalden daha uygun fiyata satın almanız mümkün. Bu arada hayatımda yediğim en iyi omletlerden birini burada yediğimi söylemeden geçemeyeceğim. Ailenin annesinin elleriyle bol bol trüf koyarak hazırladığı omlet unutulacak bir tat değil.

YEMYEŞİL ÜZÜM BAĞLARI

Istria’da özellikle dağlık bölgelerde aileler, şarap ve zeytinyağı üretimi yaparak geçimlerini sağlıyorlar. Geçtiğiniz yollar yemyeşil; zeytin ağaçları ve bağlarla dolu. Gerçekten çok yeşil bir ülke, bayıldım.

Yemek yemek için herhangi bir restorana gittiğinizde başlangıç olarak kendi ürettikleri prosciutto ve peynirden oluşan oldukça büyük bir tabak ve en az üç çeşit çok iyi kalitede zeytinyağı getiriyorlar. Menülerde de hemen her yemekte trüf olduğunu göreceksiniz. Çorba, makarna, dondurma, çikolata… Her şey trüflü. Şarapların da oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu seyahatte Poreč’teki 25. Vinistra şarap fuarını gezme fırsatı bulduk, yerel şarap üreticilerinin hepsi bu fuarda en iyi ürünleriyle yer alıyorlardı. Bağlarını gezdiğimiz bazı üreticilerle orada karşılaşmak çok keyifli oldu. Her yıl 11-13 Mayıs’ta yapılan bu fuarı, oralarda olursanız, gezmenizi tavsiye ederim.

MACERA DOLU ANLAR

Deniz turizmi dışında burada başka neler yapabileceğinize gelince, Pazin’de Zip Line dedikleri bir etkinlik var. Çelik tellerle 100 metrelik uçurumların üzerinden asılı şekilde oradan oraya geçiyorsunuz; ilk ikisi 80 metre, üçüncü 220 metre sonuncu da 280 metre. Bunun çok meraklısı var, sırada heyecanla bekliyorlar. Benim için söz konusu bile olmadı tabii ki, yüksekliği görünce aklım çıktı, usulca uzaklaştım.

Porec’te ‘Quad‘ adı verilen dört tekerlekli ve oldukça güçlü motorlarla şarap bağlarının arasından, dağ yollarından, denizlere doğru oldukça keyifli bir yolculuk da yapabilirsiniz. Ama bizimkiler dönüşte go kart pistinde inanılmaz eğlendiler, sanırım hepsi 10 yaşına geri döndü, yüzleri çok gülüyordu bitirdiklerinde.

Alışveriş konusunda ise çok heyecanlanmamak lazım, “Zeytinyağı, şarap ve trüf dışında kıyafet alırım” diyorsanız demeyin, Istria’lılar dahi İtalya’da Trieste’ye geçip oradan alışveriş yapıyorlarmış.

KEŞİF TURU

Bu bölgenin de en özel şehri tabii ki hiç kuşkusuz Rovinj. Adriyatik kıyısındaki bu şehirde, güzelim evler sanki dip dibe konuşlanarak ve geçit vermeyerek kenti korumaya almış. Arnavutkaldırımlı sokakları oldukça güzel. Yukarılara doğru çıktıkça rengârenk binaların arasında kendinizi bir masalın içinde gibi hissediyorsunuz. Istria’daki binaların çoğunda, özellikle pencerelerde, Venedik istilasından dolayı oranın etkisini göreceksiniz. Su kenarlarında da kendinizi Venedik’te gibi hissedebilirsiniz. Rovinj’e dönersek, sokaklardan yukarı çıktığınızda, tepede Saint Euphemia Katedrali’ne ulaşıyorsunuz. Sahilden şehre baktığınızda birbirine bitişik evlerin en tepesinde harika bir fotoğraf veriyor. Rovinj Hırvatistan’ın en çok turist alan şehri aynı zamanda. Bu kartpostal gibi şehri ziyaret ederseniz, neden bu kadar popüler olduğunu hemen anlayacaksınız.

Istria’da ziyaret etmenizi özellikle tavsiye edeceğim şehirler Rovinj, Porec, Umag, Pula ve Motovun olacaktır. Arabayla dolaşacaksanız, dağ köylerine de uğramayı ihmal etmeyin.

YEME-İÇME DURAKLARI

Konoba Buščina: Yemekleri inanılmaz. Kendi şaraplarını ve zeytinyağlarını üretiyorlar. Ayrıca zeytinyağları defalarca derece almış.

konoba-buscina.hr

Buščina 18, 52470, Umag

Ipša: Şarap ve zeytinyağı tadımı için mutlaka gidilmesi gereken yerlerden.

ipsa-maslinovaulja.hr

Ipši 10, 52427, Livade

Karlić Tartufi: Trüf mantarı avı ve tadım için mutlaka uğramanızı öneririm.

karlictartufi.hr

Paladini 14, 52420, Buzet

NEREDE KALINIR?

San Servolo Resort & Beer Spa

Özellikle dağlık bölgede gezecekseniz, rahatlıkla kalabileceğiniz, tertemiz, şık bir otel. Kendi ürettikleri biralar tüm Hırvatistan’da satılıyor. Restoranları da oldukça başarılı.

sanservoloresort.com

Momjanska Ulica 7a, 52460, Buje

Hotel Laguna Parentium

Porec’te deniz kenarında oldukça keyifli bir otel. Odalar geniş ve deniz manzaralı.

lagunaporec.com/hotel-laguna-parentium-porec

Zelena Laguna, 52440, Poreč

Yazı ve Fotoğraflar: Çiler Geçici

Görüntülenme Sayısı:
629
Etiketler:
· · ·
Kategoriler:
Gezi & Seyahat

Yorumlar yapılamaz.