Birleşik Arap Emirliği’ndeki bir doğa koruma alanındaki bu çitalar eskiden evcil hayvanmış. Evcil çitalara karşı önlem almaları için Körfez ülkeleri üzerindeki baskı artıyor.
Bazı zengin Araplar çitalarıyla Instagram ve Facebook’ta gösteriş yapıyor. Ancak Körfez ülkelerinden egzotik evcil hayvanlar konusunda önlem almaları gerekiyor.
Güçlü kasları ve siyah benekleriyle muhteşem bir çita ayakta durmuş dimdik objektife bakıyor. Çim bir alanda dikildiğini ya da güneşlendiği düşünebilirsiniz bu çitanın. Oysa kulakları kısılmış, boynunda bir tasma, beyaz renk lüks bir arabanın önünde poz veriyor.
Fotoğraf Instagram’a konulmuş. Çoğunluğu Körfez ülkelerinden olan zengin çita sahiplerinin egzotik kedileriyle gösteriş yaptığı fotoğraflardan bol bol var burada. Evlerinde, lüks arabalarında ve hatta sürat motorlarında poz veriyor evcil çita sahipleri.
Ancak dünyanın en süratli kara hayvanına sahip olma tutkusunun bedeli yüksek. Çitaların hemen hepsi yasadışı yollardan, genelde yavru olarak 10 bin doları geçkin fiyatlara satın alınıyor.
2012 yılında National Geographic’te yayımlanan bir makale, kanıtların yabani çita yavrusu ticaretinin büyük ölçekli olduğunu gösterdiğini öne sürmüştü. Ayrıca bir de esaret altında yetişen çitaların ticareti var. Doğadaki çita sayısının şu anda 7 binin altında olduğu tahmin ediliyor, yani 1900’den bu yana nüfuslarında yüzde 93 oranında azalma olmuş.
Bu nedenle geçtiğimiz yıl çitanın durumunu hassas olarak değiştiren Uluslararası Doğa Koruma Birliği, hayvanın karşı karşıya olduğu tehditler arasında yasadışı ticareti de sıraladı.
Fotoğraf: @humaidalbuqaish
Çitaların içinde bulunduğu zor durum, dünyanın en büyük yaban hayatı organı niteliğindeki 181 ülkenin imzaladığı Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’nin (CITES) dikkatini çekti. Geçtiğimiz aylarda Cenevre’de yapılan Daimi Komisyon toplantılarının 14 Ocak’taki oturumunda, yasadışı ticareti azaltıp durumu iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi öneri onaylandı.
İki yıl önce, soruna çare bulması için bazı Afrika ülkelerinden baskı gören bir CITES çalışma grubu, çita ticaretiyle mücadelede yeterince çaba göstermediklerini öne sürerek Körfez ülkelerine seslenmişti. Raporun sonucu olarak, Kasım 2015’te çitaların yaşadığı ve evcil hayvan olarak talep edildiği 13 ülkeyi bir araya getiren bir seminer düzenlenmişti.
Yeni CITES tasarısı, var olan yaban hayatı yasalarının taraflarca güçlendirilmesi ve uygulanması, çitaların yasadışı ticareti ve bu ticarete karışanların cezalandırılması konusunda özellikle Körfez ülkelerinde farkındalığı artırmak için kampanyalar başlatılması çağrısında bulunuyor.
Namibya merkezli Çita Korumacılık Vakfı adına yasadışı ticareti araştıran Patricia Tricorache, “Durum endişe verici,” diyor. National Geographic’e yaptığı açıklamada, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve Umman’daki çitaların Doğu Afrika’da yakalandığını, istikrarsız Somaliland ve savaşla parçalanmış fakir Yemen üzerinden kaçakçılığının yapıldığını söylüyor.
“Rakamlar akıllara durgunluk verici,” diyerek, 2005 yılından bu yana, 1000 çitanın yasadışı yollardan satıldığı 250 olay belgelediğini belirtiyor. “Son iki hafta içinde Yemen’de Körfez ülkelerine iki seferde gönderilmeye hazır 30 çita yavrusu olduğunu duydum.”
New York merkezli Yaban Hayatı Koruma Derneği’nin uluslararası politikalar başkan yardımcısı Susan Lieberman, çita ticaretinin farklı olduğunu, fildişi, gergedan dişi, kaplan uzuvları gibi Çin’den kaynaklanan taleple şekillenmeyip, Körfez’deki lüks evcil hayvan ticaretinin bir parçası olduğunu söylüyor. Bu bölgede aslan, kaplan, babun ve diğer egzotik hayvanlar birer statü sembolü olarak kabul ediliyor.
Instagram gibi sosyal medya sitelerinin bu ticareti tetikleyici rolünün farkında olan 2014 yılı CITES raporu, kurum sekreterliğine çağrıda bulunarak “uluslararası çita kaçakçılığının üzerine gitmek için sosyal medya platformları, arama motorları ve e-ticaret platformlarından faydalanmasını ve çitaların korunması konusundaki farkındalığı artırmasını” istedi.
Çita ve Afrika yaban köpeği yayılım alanlarını kapsayan korumacılık programının –Yaban Hayatı Korumacılık Derneği ve Londra Hayvancılık Derneği’nin ortak projesi– Doğu Afrika koordinatörü Nick Mitchell, “utanç faktörünün” ülkeleri harekete geçirebileceğini söylüyor.
“CITES’in etkisine hayran kaldım. Ülkeler dikkat çekmekten çekindikleri için kendilerine çekidüzen veriyorlar,” diyor Mitchell. “Ama süreç yavaş ilerleyebilir.”
CITES Daimi Komisyonu Yasadışı Çita Ticareti Çalışma Grubu başkanı Şerife el-Salem, Körfez ülkelerindeki yetkililerin sorunun ciddiyetini anladıklarını ve harekete geçmeye hazır olduklarını söylüyor.
National Geographic’e yaptığı açıklamada, “Toplumsal farkındalık ve sosyal medyanın yanı sıra yasayı uygulama çabalarımızı da artırmaya çalışıyoruz,” şeklinde konuşan el-Salem, Kuveyt’in cezaları ağırlaştırdığını sözlerine ekliyor. “Artık bunun bir sorun olduğunun farkındayız, ticareti azaltmak ve bu sorunu ortadan kaldırmak istiyoruz.”
Geçtiğimiz yıl Kuveyt seminerine katılan Çita Korumacılık Vakfı’ndan Tricorache ise Körfez ülkelerinin hâlâ “sorunun varlığını kabul etmekte ikircikli davrandığını” ve kimin sorumlu olduğuna dair “suçlamalar yaşandığını” söylüyor. Çitaların en nihayet CITES’in ilgisini çekmesinden memnun olmasına rağmen, önlemin çok geç gelmiş olabileceğinden endişeli.
“En büyük korkum Afrika Boynuzu’nda çita kalmaması. O zaman kim bilir nereden bulmaya çalışacaklar,” diyor.
New York’ta yaşayan serbest yazar Michael Casey Vice, Scientific American, Fox News ve başka yayımlar için yazılar yazıyor.
Kaynak: http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/korfez-ulkelerinin-tutsak-citalari/2732