KİŞİLER HAKKINDAKİ İZLENİMİMİZ

Bilinçli veya bilinçsiz hissettiklerimizin ötesinde, tanışma esnasında beliren duygu durumu tarafından da yanlış yönlendirilebiliyoruz. Kanada’daki Waterloo Üniversitesi’nden iki araştırmacı bunu kanıtlıyor: Tanışılan ortam eğlenceli ise hayatımıza giren yeni yüz hakkında olumlu izlenimler edinmeye meyilli oluyoruz, kişinin yüzü antipatik olsa bile. Nahoş bir ortamda sempatik ve hayat dolu biriyle tanıştığımızda ise o kişi bizde olumsuz duygular uyandırabiliyor. Bu noktada unutmamalıyız ki edindiğimiz izlenimlerin ve yanlış anlaşılmaların tek sorumlusu biz olabiliyoruz. Antoine Pelissolo kaygılı, utangaç kişilerin kırılganlıklarını gizlemek adına çok güçlü savunma mekanizmaları geliştirdiğini söylüyor. Bu kişiler yeni yüzlerle bağ kurmak istemiyorlar, aksine dışarıdan gelecek potansiyel tehlikelere karşı kendilerini koruma derdinde oluyorlar. Bu da demek oluyor ki bu kişilerin bıraktığı ilk izlenim büyük ihtimalle gerçeği yansıtmıyor. Onlar hakkındaki ilk izlenimimiz onlar böyle istediği için olumsuz oluyor.

Ne olursa olsun, kişiler üzerindeki izlenimimizi kontrol etme çabası başarısızlığa mahkûmdur. Pelissolo, “Yarattığımız izlenime hükmetmemiz mümkün değildir, çünkü özneldir” diyor ve karşımızdakine verdiğimiz izlenime değil, kendi duygularımıza sadık kalmamızı tavsiye ediyor. Corinne Fischer bu görüşe katılıyor ve ekliyor: “Yeni biriyle tanıştığımızda, ondaki izlenimimizi yönetemeyiz. Kurulan ilk bağlarla uyum içinde olmak için olduğumuz gibi davranmaya devam etmeli ve duygularımıza kulak vermeliyiz. Fiziksel ve duygusal anlamda hissettiklerimize her daim kulak vermek ve onları dile getirmesek de göz önünde bulundurmak gerekir. Kişilerle aramızdaki yanlış anlaşılmaların bertaraf edilmesinin en iyi yolu ‘iyi izlenim bırakma’ çabasında olmamanızdır.”

 

Görüntülenme Sayısı:
444
Kategoriler:
Psikoloji

Yorumlar yapılamaz.