Kilo vermek isteyenler için mutfakta yapılacak bazı değişiklikleri açıklıyoruz.
Notalardan yardım alın: Müzik ruhun gıdası, bu tartışmasız bir gerçek… Ancak müzik, mutfakta ve özellikle hazırlaması uzun süren yemeklerle uğraşırken de sağlam bir eşlikçi. Bu da nereden çıktı diyorsanız, açıklayalım: Pek çok insan, hazırlaması uzun sürdüğü için sebze yemekleriyle uğraşmadığını dile getiriyor. Sebzeleri yıka, temizle, doğra, belli oranda pişmesini bekle derken gerçekten mutfakta saatler harcanıyor. Bunun için yapacağınız şey basit: Sebzelerle uğraştığınız evye ve seti ortalayarak sağınıza ve solunuza hoparlör yerleştirmeniz ve bu hoparlörleri de bir müzik kaynağına, örneğin radyoya ya da taşınabilir başka bir müzik aletine bağlamanız. Çok mu zahmetli? O zaman cep telefonunuzu ya da MP3 çalarınızı mutfak önlüğünün cebine koyup, kulaklıkları takmanız. Müziğin, size mutfakta geçirdiğiniz saatleri unutturan bir yardımcı olduğunu kısa sürede fark edeceksiniz. Bu da hem sıkılmanızı önleyecek hem de sağlıklı yemekler hazırlamanızı sağlayacak.
Sağlıklı olan, görünür olsun: Evde her pişen, hemen o öğünde yenip tükenmiyordur tahminen. Öğünden kalanlar için hayata geçireceğiniz basit bir taktik, sonraki günlerde sağlıklı beslenmeniz için de iyi bir ipucu verecektir. Bunun için öğünden artan sebze ağırlıklı yemeklere farklı muamele yapmanız gerekecek. Aslında çok basit, sağlıklı yemekleri streç filme ya da şeffaf kaplarda saklayın. Sağlıksız olanları da alüminyum folyoya sarın. Böylece buzdolabının kapağını açtığınızda görünür olanlara, dolayısıyla daha sağlıklı olanlara elinizin uzanma ihtimali daha yüksek olacaktır. Yalnız, alüminyum folyoya sardıklarınızı da dolabın bir köşesinde unutmayın tabii…
Uyurken dişleri gıcırdatmak
Geniş tezgâh iyidir: Sebzelerle uğraşmanın pek de sevilen bir iş olmadığını söylemiştik. Bu süreci katlanılır kılmanın yollarından biri de geniş tezgâha sahip bir mutfak! Ne alakası var demeyin, araştırmalara göre buzdolabına ve evyeye yakın, aynı zamanda geniş tezgâhlarda yemek hazırlamak son derece kolay oluyor. Çünkü her şey elinizin altında oluyor. Sebzeleri çıkarıp tezgâha koymak, ardından evyede yıkamak, tezgâhın diğer ucunu doğrama işi için kullanmak vs. derken televizyondaki yemek programlarındaki gibi işinizi seri biçimde hallediyorsunuz ve çok da zaman harcamıyorsunuz. Sonuç? Sebzeyle uğraşmak sorun olmaktan çıktığı için sağlıklı besleniyorsunuz. Bu arada çift bölmeli evyenin de zamandan kazandıran önemli bir tercih olduğunu ekleyelim.
Dondurucu altta olsun: Dikkatinizi çekmiştir: Bir süredir buzdolaplarında dondurucu bölmesi altta yer alıyor. Bu aslında çok iyi bir seçim çünkü dondurucu bölmesinin altta olması, paketli ve donmuş gıdaların ulaşması nispeten zor bir noktada, sağlıklı olan sebze ve meyvelerin ise dolabı açar açmaz karşınıza çıkacak göz hizasında, dolayısıyla elinizin altında olması anlamına gelir. Böylece beslenme düzeninizde sebze ve meyvelere daha çok yer verirsiniz.
Kalsiyum, potasyum ve magnezyum ne işe yarar?
Paketli yiyecekleri görmeyin!: Atıştırmalık niyetine aldığınız ya da “maç seyrederken yeriz” diye bir köşeye stokladığınız paketli her türlü gıdayı göz önünden uzak tutun. Cipsler, kuruyemiş paketleri, mızır gevreği kutuları, hazır kurabiyeler gibi her ne varsa, öncelikle ihtiyacınız kadar alın ve sonra da gözünüzün önünden uzak bir noktaya, mümkünse dolap ya da çekmecelere koyun. Bu tavsiyenin ne kadar işe yarar olduğunu şöyle anlatalım: Yapılan bir araştırmaya göre, sadece mısır gevreğini tezgâh üstünde bırakmanın bile yılda yaklaşık üç kilo almanıza sebep olduğu kanıtlanmış! Bu arada paketli ürünlerle ilgili bir tavsiye daha var: Marketlerdeki kampanyalı ve paketli ürünler de
kilo alma sebebi. Çünkü yapılan araştırmaya göre kampanyalı olduğu için satın aldığımız bu dev paketli ürünlerin yarısını farkına bile varmadan hafta içi yiyip bitiriyoruz. Yapılacak şey basit: Üşenmeyin ve ürünün paketini açıp küçük porsiyonlara bölerek saklayın. Örneğin 20’lik bir bisküvi paketini dörde, büyük boy cips paketini ikişer avuç halinde parçalara bölün.