İstatistikler kötü: Günümüzde kalp-damar hastalıkları orta ve ileri yaş grubunda en önemli ölüm nedeni olup küresel ölümlerin yaklaşık yüzde 30’unu kapsıyor. Tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yaklaşık yarısı kalp ve damar hastalıkları nedeniyle gerçekleşiyor. Bu ölümlerin büyük çoğunluğu kalp krizi ve inmeye bağlı. Ülkemizde, her yıl yaklaşık olarak 250-300 bin yeni koroner arter hastasının olduğu tahmin ediliyor.
Dr. Öğr. Üyesi Salih Salihi; şehir yaşamının getirdiği getirdiği stres ve kötü beslenme alışkanlığının, obezite ve şeker hastalığının ve ayrıca sigara kullanımının yaygınlaşmasının kalp ve damar sağlığı açısından büyük risk oluşturduğunu söylüyor.
Peki sağlıklı bir kalp için neler yapmalısın?
Beslenmene dikkat et
Doğru beslenmek, diyet yapmak anlamına gelmiyor çünkü diyet demek, yeme alışkanlıklarında geçici değişiklikler yapmak demektir. Doymuş yağdan fakir; lif, antioksidan, tekli doymamış yağ ve balıktan zengin bir diyet, kalp damar hastalıkları üzerine olumlu etki yapıyor. Omega 3 yağ asitleri içeren besinler de kanda pıhtı oluşumunu azaltıp damar sertleşmesini engelliyor. Ayrıca, balık tüketimi ile kalp damar hastalıkları sonucu gelişen ölüm oranında azalma görüldüğü belirtiliyor. Trans yağlardan uzak durulmalı, mümkünse işlenmiş gıdalar hiç tüketilmemeli. Günlük tuz miktarı 5 gramın altında tutulmalıdır.
Fazla kilolarından kurtul
Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilolar gelmektedir. İdeal kilonu mutlaka korumalı, fazla kilo almamalı, gerekirse bunun için egzersiz yapmalısın.
Egzersiz yap
Günümüzde teknolojinin sunduğu otomobil, yürüyen merdiven ve asansör gibi imkanlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket etmeye başladık. Oysa fiziksel aktivite azlığı ve fizik kondisyon yetersizliği kalp damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörüdür. Asansör yerine merdiven kullanılmalı, yakın yerlere araba ile gitmek yerine yürüyüş tercih edilmelidir. Kalp sağlığın için haftanın 3 günü en az 30 dakika egzersiz yapmaya özen göster. Unutulmamalıdır ki, fiziksel egzersizin yararlı olanı düzenli şekilde yapılanıdır.
Sigarayı bırak
Günümüzde sigara önlenebilir ölüm sebepleri içinde ilk sırayı almaktadır. Sigara kullanımı, kalp damarlarının tıkanmasına dolayısıyla kalp krizine sebep olmaktadır. Kalp krizi geçiren kişilerin sigara içmeleri de tekrar kriz geçirme riskini artıyor. Pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak da riski artırıyor. Bu nedenle kalp sağlığın için sigarayı kesinlikle bırakman gerekiyor.
Stresten uzak dur
Artık stressiz bir yaşam bulamayacağımız için stresle nasıl idare edeceğimizi iyi bilmemiz gerek. Stres, öfke ve depresyon kalp damar hastalıklarının oluşma riskini artırıyor. Bu durumda stres altındaysan, öncelikle seni sıkıntıya sokan nedenleri irdele. Bu sorunları ortadan kaldırmakta güçlük çekiyorsan, bir uzman yardımı alabilirsin. Bazı rahatlama teknikleri ve psikoterapi huzursuzluğu ve stresi azaltarak kalp sağlığını korumada yardımcı olmaktadır. İç huzur ve aile ortamındaki mutluluk kalp sağlığının korunmasına çok etkilidir.
Tansiyonunu kontrol altına al
Kalp damar hastalıklarının diğer risk faktörlerinden biri de hipertansiyon. Tansiyon kontrollerini düzenli olarak yapmayı unutmamalısın. Hipertansiyon sorunun varsa ve gençsen, orta yaşlı veya şeker hastasıysan hedef kan basıncının 130/85 mmHg’nin altında, ileri yastaysan 140/90 mmHg altında olmasına dikkat et. Bunun için ideal kilonuza ulaş, tuz alımını 5 gram ile sınırlandır ve fiziksel aktiviteni artır.
Kan şekerini kontrol altına al
İyi kontrol altında alınmayan kan şekeri hastalığı kalp damar sağlığı için risk faktör olarak sayılabilir. Amerikan Diyabet Derneği kalp sağlığı için açlık kan şekerinin 120 mg/dl ve glukoz hemoglobinin yüzde 7’nin altında olması gerektiğine dikkat çekiyor. Kan şekerini kontrol altına almak için sağlıklı beslenmeye özen göster, ideal kilona ulaş, ve haftada en az 2 gün 30’ar dakika düzenli egzersiz yap.
Kalp kontrollerini yaptırmayı ihmal etme
Kalp damar hastalıkların bazıları hiçbir belirti vermeden sinsi sinsi ilerliyor. Bu nedenle hastalıkların başarıyla tedavi edilmesinde erken teşhis büyük rol oynuyor. Düzenli yapılan testler de hastalıkların ciddi boyutlara varmadan tespit edilmesini sağlıyor.