Opah balığının gözü.
“Balıklar soğukkanlı canlılardır” tezi artık sorgulamaya açık.
Opah balığının dış görünüşüne bakıp da “hızlı bir yırtıcı” olduğuna kanaat getirmeniz için hiçbir sebep yok. Orkinos, köpekbalığı ve kılıçbalığı gibi hızlı yırtıcıların bedenleri de buna uygun olarak ince uzun bir torpido biçiminde oluyor. Oysa opah, sonradan eklenmiş gibi duran ince kırmızı yüzgeçleriyle, şaşkın bakışlı dev bir frizbiye benziyor.
Görüntüsü hoş (gümüş beden, kırmızı yüzgeçler), boyu büyük (iki metreye ulaşıyor) ama peki ya hız? ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nden Nicholas Wegner balığı incelemeye başladığında bundan pek emin değilmiş. Oysa opahın başka hiçbir balıkta bulunmayan bir özelliğe sahip aktif bir yırtıcı olduğunu keşfetmiş: Bu, sıcakkanlı bir balık.
Çoğu balığın vücut ısısı, yaşadığı sularla örtüşüyor. İçlerinden bazıları bedenlerinin belli bölümlerini ısıtabiliyor. Kılıçbalığı, Atlantik kılıçbalığı ve yelkenbalığı, göz ve beyinlerini bir süreliğine ısıtarak avlanma sırasında görüşlerini keskinleştiriyor. Büyük beyaz dahil kimi köpekbalıklarıyla orkinoslar da aynı şeyi yüzme kaslarıyla yaparak gerektiğinde turbo hıza geçiyor. Ama bu hayvanların hiçbiri bedenlerinin tamamını ısıtamıyor. Kalpleri ve diğer yaşamsal organları çevre ısısından etkileniyor, bu nedenle derinlerdeki soğuk sularda avlanırken iç organlarını ısıtmak için sık sık su yüzüne çıkmak zorunda kalıyorlar.
Opahın böyle bir sorunu yok. Beden ısısını sürekli olarak çevre ısısından 5 derece daha yüksek tutabiliyor. Kuş ya da memeli kadar sıcak olmuyor belki ama tüm diğer akrabalarından daha iyi bir performans sergilediği kesin.
Wegner, opahın bu yeteneğini şans eseri keşfetmiş. Ekibi bir araştırma gezisi sırasında tesadüfen çok sayıda opah yakalayınca, hakkında çok az şey bilinen tür konusundaki bilgilerini artırmak için kullanmışlar ellerine geçen bu olanağı. Hayvanlar kesilerek incelendiğinde, Wegner solungaçlarındaki karmaşık güzellikte kırmızı ve mavi kan damarlarını görmüş. “İşte o zaman yeteneğini fark ettik,” diyor. Benzer kan damarlarıyla daha önce de karşılaşmış Wegner. Retia mirabilia -Latincede “muhteşem ağ”- adı verilen bu damarlar orkinos ve köpekbalığında görülen ısıtma sisteminin gizemi aynı zamanda.
Tüm hayvanların kasları kasılınca ısı üretir ama çoğu balıkta bu ısı deri ya da solungaç yoluyla anında ortama yayılır. En büyük sorun solungaçlar. Balık ne kadar yalıtıma sahip olursa olsun, solungaçlarından geçen kan deniz suyuyla yakın temasta olmak zorunda. Orkinos yüzücü kaslarında istediği kadar ısı üretir. Bu kaslardan gelen kan, oksijen almak için solungaçlara gitmek zorunda kaldığında aslında soğuması gerekir ama bu muhteşem ağ sayesinde soğumaz.
Bu ağlarda, ısınmış kaslardan sıcak kanı taşıyan damarlarla solungaçlardan soğuk kanı taşıyan atardamarlar iç içe geçmiş durumdadır. Birbirlerine öyle yakındırlar ki damarlardaki ısı, solungaçlara ulaşıp yok olmasına meydan vermeden atardamarlara aktarılır. Böylece orkinos bu “karşıt akımlı değişim” yoluyla oluşturduğu ısıyı korur. Ancak retia mirabilia yüzme kaslarında bulunduğu için bedende sadece bu bölge sıcak durur. Balığın kalbini ısıtmaya yaramaz.
Opahın farkı, muhteşem ağının solungaçlarında olması. Sıcak kanı kalpten solungaçlara taşıyan kan damarları, soğuk kanı solungaçlardan bedene taşıyan damarların yanından geçtiği için onları ısıtır. Orkinos ve köpekbalığı, sıcak kaslarını soğuk bedeninin diğer yerlerinden izole ederken, opah bu durumu tersine çevirir. Soğuk alanları –solungaçları– başka yerlerden izole eder.
Bu da ısısının büyük kısmını üreten gelişkin göğüs kaslarının, bedeninin diğer kısımlarını sürekli ısıtmasını sağlar. Ve bu ısıyı, kalbini solungaçlardan ve göğüs kaslarını etraftaki sudan izole eden kalın bir yağ tabakasıyla kalıcı tutar.
Wegner’in ekibi bu durumun doğruluğunu, yakaladıkları opahların bedenlerine küçük termometreler yerleştirdikten sonra serbest bırakarak ispatladılar. Balığın içindeki termometrelerin gösterdiği ısı, suya bırakılanlardan daha yüksekti. Opahın beyni sıcak. Kasları sıcak. Ve belki de en önemlisi kalbi sıcak, ki bu da balıklar arasında bir ilk. Büyük beyazköpekbalığının bile kalbi sıcak değil. “Opahın derinlerde yaşamasının nedeni bu,” diyor Wegner. “Bu balıklar diğer yırtıcılardan daha derinlerde yaşamakta uzman.”
Yani hızlı mı? Hem de fiziksel görünüşünün komikliğine rağmen mi? “Bu keşifte beni en çok şaşırtan şey bu oldu,” diyor Wegner. “Dış görünüşüne bakarak yavaş, ağırkanlı, pek fazla bir şey yapmayan bir derin deniz balığı olduğunu düşünmüştüm. Ama tüm göstergeler çok hızlı bir balık ve aktif bir yırtıcı olduğu yönünde. Koyduğumuz vericiler binlerce kilometre yol kat ederek göç ettiklerini gösteriyor.”