Racasthan’ın bir köyünde Manphouli Devi Yadav’ın ailesi yemek pişirmek, ders çalışmak ya da geceleri dışarıdaki büyükbaş hayvanlarını kontrol etmek için güneş enerjisiyle çalışan fener kullanıyor.
Bir kadın ve onun güneş enerjisiyle çalışan fenerleri Hindistan’ın kırsal bölgelerinin aydınlatılmasına nasıl katkıda bulundu?
“Beş yaşındaki bir çocuğun beş saniye içinde öldüğünü gördüm,” diyor Ajaita Shah, Hindistanlı bir kız çocuğunun evindeki gazyağı lambasının neden olduğu alevlerin içinde kalışını hatırlayarak. “Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.”
O zaman yoktu belki ama 2008’deki bu felaketin ardından Shah binlerce güneş enerjisiyle çalışan fener, sokak lambası ve ev aydınlatma kiti satarak Hindistan’ın kırsal bölgelerinde gazyağı lambalarının kullanımının azalmasına katkıda bulunuyor.
Shah, Hindistan’ın köylerinde çalışmaya başladığında üniversiteyi yeni bitirmişti ve 30 yaşındaydı. Zamanının büyük bölümünü geçirdiği kuzeybatıdaki Racasthan bölgesine güvenli ve uygun fiyatlı temiz enerji getirebilmek için Frontier Markets isimli şirketini kurdu.
Ailesinin onun geleceğiyle ilgili planı tam olarak bu değildi aslında. Çocuklarının daha iyi bir yaşantıya sahip olması için Hindistan’dan göç etmişlerdi. New York’un varlıklı Scarsdale semtinde büyüyen Shah, Tufts Üniversitesi’nden mezun oldu ve mikrofinansa merakı arttıkça şirket hukukuyla ilgilenmeye başladı.
“Ailem korkuya kapılmıştı,” diyor. Gözü pek kızlarının kendi birikimini, arkalarında bıraktıkları gelişmekte olan bir ülkede kuracağı bir şirket için riske atmasına çok da hazır değillerdi. Renkli Racasthan tuniği içinde bir New York’lu gibi hızlı konuşarak kendini “ailenin yüz karası” olarak tarif ediyor Shah.
Shah, nüfusunun dörtte birinin elektriğe erişiminin olmadığı bir ülkede temiz enerji ürünleri satarak iş yürüten az sayıdaki kadından biri oldu. Övgüler de aldı. Forbes dergisinin seçtiği 30 Yaşın Altındaki 30 Sosyal Girişimci arasında gösterildi ve National Geographic Society’nin Great Energy Initiative’i de dahil farklı yerlerden 550 bin doları aşan miktarda fon aldı.
Şimdiye kadar 85 bin güneş enerjisiyle çalışan ürün sattı ve satış sonrası hizmet için de 225 perakende satış yeri oluşturdu. Müşterilerinin yarısının enerji şebekesine erişimi yok, diğerleriyse ancak ara sıra elektrik kullanabiliyor.
Homeopati doktoru V.M.Khan geçen yıl satın aldığı güneş enerjili LED fenerin “çok kullanışlı ve diğer ürünlerden daha iyi olduğunu” söylüyor. Jalsu köyünde şebeke erişimi olsa da elektrik kesildiğinde ya da kırsal bölgelerdeki hastalarını ziyaret ettiğinde bu feneri kullanıyor.
Hindistan’da düşük maliyetli güneş enerjisiyle çalışan ürünler satan Frontier Markets şirketi, ürünlerini kuzeybatıdaki Racasthan eyaletindeki bir tezgâhta sergiliyor.
Manphouli Devi Yadav’ın ailesi, kadınların turuncu ve kiraz kırmızısı sarilerinin içinde tarlalarla meşgul olduğu Mukandpura köyündeki dokuz hektarlık çiftliklerinde yemek pişirmek, ders çalışmak ve geceleri dışarıdaki büyükbaş hayvanlarını kontrol etmek için güneş enerjili fenerler kullanıyor. Beş yıl önce evleri şebekeye bağlanmadan önce gazyağı lambaları kullanıyorlarmış ancak şebeke de mevcut durumda sürekli elektrik sağlamıyor.
Shah bu bölgede elektrik kesintilerinin sürekli yaşandığını söylüyor.
Uzun Vadeli Bir Çözüm mü?
Güneş enerjili ürünlere şüpheyle yaklaşanlar da var. “Köyler şebeke kendilerine ulaştığında yenilenebilir enerjiyi hızlıca terk ederler,” diyor Yeni Delhi merkezli Observer Araştırma Vakfı’nın kıdemli üyesi ve enerji uzmanı Lydia Powell. Güneş ve diğer yenilenebilir enerji türlerini çok da cazip bulmuyorlar.
“Yoksullar, tıpkı büyük kentlerin evlerinde olduğu gibi, televizyonlarını bir düğme ile açabilecekleri, şebekeden gelen enerjiyi istiyorlar,” diyor Powell. Çoğu hükümet teşviki ya da dışarıdan fon alan güneş enerjili ürünlerin uzun vadeli ömrünü de sorguluyor.
“İkisine de ihtiyaç var. Temel aydınlatma çok ciddi bir ihtiyaç,” diyor Dünya Kaynakları Ensitüsü’nün başkan yardımcısı Manish Bapna. Güneş enerjili lambaların en azından kısa vadede bu ihtiyacı gidereceğini de ekliyor.
Bapna, Hindistan’ın geniş kapsamlı güneş enerjisi ve diğer enerji projeleriyle birlikte şebekeye erişimi hızla genişlettiğini söylüyor. “Hindistan’ın 15 yıl içinde zengin dünyada gördüğünüz gibi 7/24 elektrik hizmeti sağlaması yüksek bir ihtimal,” diyor.
Hindistan’da 2013 yılında güneş enerjisiyle çalışan kontörlü ev aydınlatma kitleri satmaya başlayan Simpa Networks’ün finans direktörü Piyush Mathur, yine de bunu her yerde yapmanın ekonomik olmadığını, Hindistan hükümetinin de bunun farkında olduğunu söylüyor.
“Şebeke dışı çözümlere ihtiyaç olduğu yönünde bir farkındalık var,” diyen Mathur önümüzdeki üç ya da beş yılda kendi ürünlerinin sahip olduğu “devasa” pazarı hiçbir şeyin küçültemeyeceğini de ekliyor. Şebekelerin yayılması durumunda bile Hindistan’ın enerji sıkıntısı çekeceğini, bu boşluğu da güneş enerjisinin doldurabileceğini vurguluyor.
Mathur, müşterilerin halihazırda televizyonlarını ve diğer cihazlarını çalıştırabilecek daha büyük güneş enerjisi sistemleri talep ettiğini belirtiyor. İş dünyasına da aşina olan teknoloji uzmanlarından oluşan ekibiyle 11 milyon dolardan fazla girişim sermayesi toplayan şirket daha büyük ev kitleri sunuyor.
“İnsanlar kendi sistemlerinin sahibi olmak istiyor,” diyor Shah da. Bazı müşterilerin hükümete güvenmediğini ya da şebeke hatlarını istemediğini, şebekeye erişimleri olsa bile çoğunun bunu güvenilir bulmadığını ekliyor.
Yılın 342 gününü güneşli geçiren Racasthan’da güneş enerjisinin çok büyük potansiyel taşıdığının da altını çiziyor.
Shah’ın işi yine de zordu. Yola akıl hocalarıyla çıksa da ve daha önce Dünya Bankası’nda Ford Vakfı için geliştirdiği projelerden deneyimi olsa da erkeklerin hakim olduğu bir kültürde nasıl iş kuracağı konusunda kendini eğitmek durumunda kalmış.
“Bu alanda bir kadın olmak zorlu bir sınav,” diyor. Biriktirdiği paranın eriyişini izlemenin ne kadar “korkutucu” olduğunu hatırlıyor. Başlangıçta işe kendi parasını yatırmış ardından da vakıflar ve girişim sermayedarlarından fon alana kadar akrabaları ve arkadaşlarından kendisine maddi destek olmalarını istemiş.
Başarısının kişisel bir bedeli de olmuş. New York’ta başlayan bir aşk hikâyesinin, erkek arkadaşının Shah’ın Hindistan’da çok zaman geçirmesini kabul edemediği için bittiğini söylüyor: “Bunu anladığını söylüyordu ama öyle olmadı.”
Shah işlerini büyütmeyi ve şirketinin Mart 2016’da kâra geçmesini umuyor. “Sizi devam etmeye iten insanlardır,” diyor. Beş yaşındaki kızını gazyağı nedeniyle çıkan yangında kaybeden kadının şimdi kendi köyünde güneş enerjisiyle çalışan fenerlerin satışına liderlik ettiğini hatırlatıyor.
Ve ekliyor: “Yapmak istediğim şeyi yapıyorum.”
Kaynak: http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/hindistani-aydinlatan-kadin/2530