Değer yargılarına derinden bağlı veya daha rahat; kendi içine kapalı ya da yeniliklere açık… Terapist Robert Neuburger, aile tiplerini dört ana grupta topladı. Hangi aile tarzına sahip olduğunuzu keşfedin.
Süzgeç aile
Canlı, hareketli, kendine güvenli ve bazen fazla da olsa dışarı açık bir aile.
Dışarıdan gelen yeni fikirleri heyecanla karşılar ve kapısı her zaman aileye, arkadaşlara, babaanne ve anneannelere açıktır. Süzgeç aile, hayatın getirdiklerine güvenle bakar. Bazen başkalarının fikirlerine ve öğütlerine o kadar açıktır ki aile mahremiyeti neredeyse varoluşunu kaybeder. Aile çemberi içinde söylenen her şey dışarıda da söylenebilir veya tam tersi de mümkündür. Bu tip ailelerde önemli kararlar baskın karaktere sahip aile dışı bir üye tarafından bile alınabilir.
Avantajlar: Dışarıdan gelen birçok katkıyla beslenir, canlı ve yaşayan bir ailedir, çoğunlukla fikir alışverişine, tartışmaya ve hayal kurmaya açıktır.
Dezavantajlar: Eğer belirli bir yakınlık etrafında yeterince birleşilmezse, ailenin bütünlüğü riske girebilir. Ortak saatler ve ritüeller yok olabilir; yemekler beraber yenmez, sabah evden kim kaçta çıktı bilinmeyebilir. Her fikir mümkün olduğundan, erkek çocuklar evin salonunu motosiklet tamir atölyesine çevirebilir! Aile bireyleri psikolojik açıdan acı çekebilecek kadar dışarıdan etkilenebilir. Ayrıca terapötik dünyaya çok fazla ağırlık verirler. En küçük bir karar için bile temas kuracakları psikolog, eğitimci ve uzmandan tavsiyeler isteyebilirler.
Kale aile
İzole yaşar.
Dikkat, boğulma tehlikesi! Kendi içine kapalı yapısıyla dış dünyayı reddetme ve hatta küçümseme eğilimindedir. İçeriden zayıf olduğu için etrafına duvarlar inşa eder. Bu duvarlar dışarıdan korunmak için örülür, çünkü içeride o kadar kuvvetli değildir ve dışarıyı düşman olarak algılar.
Avantajlar: Bir aile, kendi içinde yönetmeliği bulunan ve içeri alınacakları belirleyen sınırları olan bir sistem olmalıdır.
Dezavantajlar: Dışarı çok kapalı bir ailede, diğerlerinin bakışından uzak olmasının da etkisiyle, fiziksel veya psikolojik şiddet, hatta cinsel istismar gibi sapkın tutumların gelişme riski çok fazladır. Dış ölçüt referanslarının bulunmaması körlük yaratır ve bazen yıllarca şiddetin devam etmesine izin verir. Ailenin izolasyonundan yararlanan aile üyelerinden biri bu durumun doğal ve tüm ailelerde uygulanmakta olduğunu söyleyerek ya da çocuğun algısını reddederek sapkın davranışlarda bulunabilir. Bu kişiler, “Yaşadığın şey aslında gerçek değildi, sen onu hayal ettin, kimse sana inanmaz” gibi ifadeler kullanabilir.
İdeolojisiz aile
Güçlü bir duruşu yoktur; herkes kendininkini yaratmak zorundadır.
Ebeveynler belirli inançları ileri sürmeme eğilimindedir. Psikolojik olarak kendi ailelerine çok fazla bağlı kalmışlardır ya da tam tersi köklerinden kopmuşlardır. Ve kimse tarafından kabul görmemiş oldukları için, kendileri de yetişkin olduklarında, ailelerini belirli bir çerçeveye koymak için bazı sıkı standartlar yürürlüğe koymayı başaramazlar. Genellikle hayatın üzdüğü zayıf ideolojili aile, artık yeteneklerine inanamaz hale gelir.
Avantajlar: Bu tür aileler, aile bireylerinin üzerinde fazla baskı yapmaz, bu da herkesin kendi yaşam felsefesini icat etmesi için büyük bir özgürlük sağlar.
Dezavantajlar: Bu kategoride, çocuğa herhangi bir bilgi ya da deneyim aktarımı yapmadan, çocuğun doğal haline bırakılıp kendi başına büyüyebileceğine inanan ebeveynlerle karşılaşırız. Bu tür anne-babalar kendilerini küçük tiranlarla karşı karşıya buluverirler. Otonomiye ulaşmak bu tür ailelerde daha zordur, çünkü aile bireyleri güçlü aidiyet duygusunun eksikliğini gidermek için birbirlerine yakın durma ihtiyacı duyarlar. Ergenlik döneminde, bu ailelerin gençleri tehlikeli davranışlarda bulunma riski taşır. Var olmak için, tehlikeli bir biçimde araba kullanarak, ekstrem sporlar yaparak, uyuşturucu kullanarak ve hatta yasa dışı davranışlara yönelerek kaderlerini sahneye koyacak davranışlarda bulunurlar.
Fanatik aile
Bazen gerçeklikte küçük düzenlemeler yapan, katı sınırları olan grup.
Geleneksel olarak, din, politika veya ahlak konularında çok güçlü inançları vardır. Bu inançları günlük hayatlarını etkiler. Kıyafet, kullanılan kelimeler, yemek kuralları gibi konularda oldukça katı talimatları takip etme eğilimdedirler. Aynı zamanda pazar günü kahvaltısı veya beraber tatile çıkmak gibi ritüellere bağlı olurlar.
Avantajlar: Çok düzenli bir gruba ait olmak, dış dünyaya karşı güçlü bir beraberlik hissi sağlar ve bu his bir üstünlük duygusuna kadar gidebilir. Gerçek bir otonomiye ulaşmaya yardımcı olabilir, çünkü dünyanın diğer ucunda bile güven hissi duyulur.
Dezavantajlar: İdeoloji ne kadar fazla olursa, gerçekliğin inkârı ve körleşme o kadar fazla olur. Güçlü ideolojilere sahip ailelerde, bir akrabanın hapse girmesi ya da bir diğerinin intihar etmesi gibi rahatsız edici olduğu düşünülen gerçekleri saklamak için, bunları aktarırken yalan söylenebilir. Gerçekliği grubun değer yargılarına daha uygun bir hale getirmek için farklı gösterme eğilimindedirler. Ailenin bütün fonksiyon bozukluklarını üzerlerinde taşıyan bazı aile bireyleri için ödenecek bedel çok ağır olabilir.
Ailedeki Dramı Sonlandırın
Bazı aile grupları diğerlerinden daha fazla kaderin izini taşır. İflas, ihanet veya teselli edilemez bir ölüm onları hayattan koparır. Başlarına gelen kötü olaydan sonra tekrar ayağa kalkmalarına yardım etmek adına Psikiyatr ve Psikanalist Robert Neuburger, bu acılarla başa çıkılabilmesi için üç yeni bakış açısı sunuyor.
Bu ailelerin ortak özellikleri neler? Öncelikle geçmiş, şimdiki zamandan daha önemlidir. Soykırım, cinayet, ensest, iflas, boşanma, intihar gibi göreceli olarak dramatik bir olayla bağlantılı yaşanan bir travma jenerasyondan jenerasyona aktarılarak ailenin inançlarına, doğrularına, güvenlik duygularına ve grup kimliklerine saldırmıştır. Ebeveynler çocuklarına mutsuzluk, acı ve suçluluktan başka bir şey aktarmayı başaramazlar. Robert Neuburger, bu ailelerin hayata geri dönmesini sağlayacak tavırlar üzerinde çalışıyor ve üç büyük terapötik prensip sunuyor.
Yeniden tanımak: Ailenin dışındaki bireylerin, yani sosyal veya politik makamların, arkadaşların veya terapistlerin, yaşanan acının gerçekliğine olan inançlarını onlara ifade etmeleri gerekir.
Yeniden mitleştirmek: Bu ailelerin kendilerini tamir etme kapasitelerine tekrar kavuşmalarına yardım etmek gerekir. Travmanın tam ortasında, geleceğe yönelik planları olan bir aile olarak var olma hakkını yeniden kazanma nedenlerini anlamaları sağlanmalıdır.
Yeniden ritüelleştirmek: Ölüm yıldönümlerinde mezarlık ziyaret etmek gibi bazı ritüellerin işlevi, güncel aileyi geçmişteki aileye bağlamaktır. Travmatik ailelerde, ritüel travmayı hatırlattığı için ortadan kaldırılmıştır. Bu acı yerine, ne kadar ağır ve boğucu olsa da sessizlik tercih edilir. Aile bireylerinin dayanışma içinde yapabileceği birt akım ritüelleştirilmiş eylemleri bu ailelere sunmak, yaşanan dramın ağırlığını hafifletmeyi sağlar.
Kaynak: http://www.psychologies.com.tr/aile-tarziniz-hangisi/