Kadınların yüzde kaçı fitness aktivitelerini takip ediyor?
Son yıllarda istatistikleri bilimin bir parçası olmaktan çıkardık ve bizzat kendi hayatlarımızın istatistiğini tutar olduk. Başta sadece kalori sayıyorduk. (O günleri hatırlayan var mı?) Yediğimiz her şeyin kalori değerini Google’a sorarken, myfitnesspal.com gibi web siteleriyle -sonradan mobil aplikasyonlarıyla da- tanıştık ve yediğimiz her şeyi kaydedip gün içinde aldığımız kaloriyi hesapladık.
Derken 2009 yılındaki ilk Fitbit lansmanıyla birlikte, adımsayar (pedometre) kavramı hayatımıza girdi. Onlar sayesinde artık günde kaç adım attığımızı biliyorduk ve uzmanların “günde 10 bin adım” önerisi hepimizin hedefi hâline gelmişti. Bu, teknolojiyi fiziksel sağlığımızdan ruhsal durumumuza, beslenme rutinimizden uyku ve egzersiz alışkanlıklarımıza kadar hayatımızın her alanında kullanmaya başlamamızın ilk adımı oldu. 2017 yılında yapılan bir Pureprofile anketine göre, günümüzde kadınların yüzde 43’ü akıllı telefon ya da giyilebilir teknoloji yardımıyla günlük aktivitesini takip ediyor.
Bu iyi bir şey olsa da, aşırıya kaçmamak gerek: Journal of Clinical Sleep Medicine’da yayımlanan bir çalışmaya göre, hedeflere ulaşma baskısı ve bu cihazları sürekli kontrol etme güdüsü, uyku bozukluklarına yol açabiliyor.