Fitch Ratings’ten gelişen piyasalara ilişkin değerlendirme

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’ten, yapılan açıklamada, gelişen piyasalara ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
Açıklamada, ABD doları cinsinden finansman maliyetlerinin artması, ABD ve Çin arasındaki ticaret geriliminin tırmanması ve Çin’deki ekonomik yavaşlamanın gelecek 18 ay içerisinde gelişen piyasalarda zorlu bir ortam oluşturabileceği belirtildi.
Daha sıkı kredi koşullarının, gelişen ülkelerin büyüme görünümleri üzerine baskı oluşturduğu vurgulanan açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşunun, gelişen Asya ekonomilerinin ileride finans piyasalarındaki oynaklıktan etkilenmesini beklediği kaydedildi.
Açıklamada, gelişen Asya ekonomilerinin bu şoklara karşı performansının ülkelerin direncini ortaya koyacağı, bu ekonomilerin, güçlü mali yapı ve dış tamponlar, esnek politika çerçeveleri nedeniyle kredi profilleri üzerindeki etkisinin sınırlı olmasının beklendiği belirtildi.
“Katılımcıların yüzde 61’i gelişen piyasalardaki geriliminin artacağına inanıyor”
Açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşu tarafından Hong Kong’da yatırımcılarla yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 61’inin gelişen piyasalardaki geriliminin daha da artacağına inandığının ortaya çıktığı kaydedildi.
Söz konusu anketin Singapur’daki yatırımcılarla da yapıldığı, yatırımcıların yüzde 45’inin yine gelecek dönemde gelişen piyasalarda gerilimlerin artacağına inandığı belirtilen açıklamada, Hong Kong ve Singapur’da yapılan ankette, ABD’nin ticaret politikalarının; orta vadede küresel ekonominin geleceği için parasal sıkılaşmadan daha büyük bir tehdit olarak görüldüğü vurgulandı.
Açıklamamda, Fitch Ratings’in 2019’un sonuna kadar ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) 4 kez faiz artışı beklediği, bu tahminin ise ABD dolarında artışa ve gelişen ekonomilere doğru sermaye akışında yavaşlamaya neden olabileceği belirtildi.
ABD doları cinsinden finansman maliyetlerinin yükselmesinin küresel kredi piyasalarında baskıları da artırabileceği kaydedilen açıklamada, gelişen piyasaların, bankalar hariç toplam döviz cinsinden borçlarını 2006 sonundan bu yana yaklaşık yüzde 180 arttırdığı bildirildi.