Ya da bu soruyu şöyle sorabiliriz: Dedikodu ve samimiyetsizlik kimler için daha çok rahatsız edicidir ve neden? Bazılarımız hakkımızda dedikodular olduğunu veya olabileceğini bilip etkilenmezken, neden bazılarımız için bu durum aşırı sıkıntıya neden olabiliyor?
İzmir’de üniversitede okurken, bir yandan da hobim olan müzisyenlik yapıyordum. Çaldığımız mekânların başında gelen Mavi Bar’da sahne aldığımız bir akşam, barın alt katındaki mutfağının bir köşesinde diğer müzisyen arkadaşlarla bir konuyu tartışıyorduk. Bizim müzik grubundaki bir ya da iki kişi başka bir gruptaki kişilerle sorun yaşıyordu. Nedeni ise diğer kişilerin bizim grubumuzdaki bazı kişiler için söylediği sözlerdi. Kulaktan kulağa bu sözler ilgili kişilerin kulağına kadar gelmişti. Tartışmanın bir yerinde ağzımdan şöyle bir soru çıkıverdi: “Arkadaşlar,haklısınız ama aramızda hakkında dedikodusunu yapmadığımız bir kişi var mı?” Hepimiz birbirimize baktık. Kısa bir sessizlik oldu. Ardından gülümsemeye başladık. Altı-yedi yıldır aynı topluluk içindeydik. Kendi grubumuzdaki kişilerde dahil arkasından laf etmediğimiz ya da hakkımızda konuştuğunu bilmediğimiz bir kişi bile yoktu. Buna rağmen bir aradaydık ve aynı ortamda eskisi gibi arkadaşlığımız ve ortaklığımız devam ediyordu.
Yazının devamı için Psychologies.com.tr adresimizi ziyaret edin.