Doğru bilinen yalanlar dosyasının ikinci bölümünde de genel kabul gören ancak bilimsel olarak yalanlanan gerçekleri sunuyoruz. Çiğ süt mü pastörize süt mü? PSA Testi önemli mi?
PSA Testi genç erkekler için hayat kurtarıcı?
Kaynağı
Prostat kanseri erkekler arasında en yaygın kanser türü ve ölümle sonuçlanma konusunda akciğer kanserinden sonra ikinci sırada. PSA testinin adı “prostat spesifik antijeni” tespitinden geliyor ve test, bu protein tipinin kandaki değerini ölçümlüyor. Yüksek değer, prostat kanserinin işareti olarak kabul ediliyor. 1994 yılında, Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) prostat kanseri semptomu göstermeyen erkeklere de rutin olarak uygulanmasını onayladı. Çok tehlikeli bir hastalığın tespiti için kolay ve girişimsel olmayan bir yöntem olması doktorların kolayca hastasına reçete etmesiyle sonuçlandı.
Gerçeği
PSA testinin bu kadar yaygın ve sık yapılması faydadan çok zarar veriyor. 2010’da New York Times’da yayınlanan başyazıda, PSA testini bulan doktor bile bu kadar çok uygulanmasını kâr odaklı bir halk sağlığı felaketi olarak adlandırdı. ABD’deki Preventive Services Task Force, 2012 yılında, sonuçların yüzde 80’inin yanlışlıkla “pozitif” çıktığı gerekçesiyle testin rutin yapılmasına karşı pozisyon aldı. Prostat kanseri olduğunu düşünen kişiler acılı biyopsi, ameliyat ve radyoterapi gibi gereksiz tedaviler görüyor. Uzmanlar, prostat kanseri operasyonu geçiren her 1000 erkekten beşinin bir ay içinde hayatını kaybettiğini, radyoterapi görüp operasyon geçiren 1000 erkekten en az 200’ünün idrar kaçırma, erektil disfonksiyon ve/ veya bağırsak problemleri gibi komplikasyonlar yaşadığını tahmin ediyor.
The American Urological Association -sigara bağımlılığı, aşırı kiloluluk veya aile geçmişi gibi risk faktörleri olmadığı sürece- 55 yaş altı erkekler için artık rutin PSA taraması tavsiye etmiyor.
Çiğ süt pastörize sütten daha sağlıklı mı?
Kaynağı
Bu düşüncenin ne zaman ve nerede başladığını tespit etmek güç, ama çiğ süt taraftarlarının günden güne arttığını söylemek güç değil. ABD’de 12 eyalet, süpermarketlerde çiğ sütün satışına izin verirken, Türkiye’de geçmiş yıllara oranla birçok küçük ve orta büyüklükte markette, şarküteri ve doğal ürünler satan dükkânlarda bulunabiliyor. Çiftliklerden internet üzerinden sipariş verilerek satın alınabiliyor. Pastörizasyon işlemi, sütün ısıl işleme tutularak zararlı bakterilerin öldürülmesinden oluşuyor, ancak çiğ süt destekçileri bu işlemin önemli besin öğelerini de öldürdüğünü iddia ediyor. Ayrıca pastörize süt ürünleri tüketmenin alerjik reaksiyon ve laktoz intoleransı gibi sorunlara yol açtığını da belirtiyorlar.
Gerçeği
FDA, çiğ sütün pastörize süt ürünlerinden daha faydalı olduğuna dair herhangi bir bilimsel bulgu olmadığını belirtiyor. Fakat işin doğrusu tam tersi: CDC verilerine göre, pastörize edilmemiş süt veya peynir gibi ürünler, (toplumun dar bir kesimi tarafından tüketilse de) süt ürünlerinden bulaşarak meydana gelen hastalıkların yüzde 96’sının kaynağını oluşturuyor. Bu da daha çok hastalık, hastane ziyareti ve sağlık harcamaları anlamına geliyor. Salmonella, E.coli ve listeriya gibi çiğ sütteki zararlı bakteriler, organ hasarına, düşük yapmaya, felce ve ölüme yol açabiliyor.