Merkezi sinir sistemi hastalığı olan MS yani Multiple Skleroz, 20-40 yaş arası kadınlarda daha sık görülebilen, yaşam boyu süren kronik bir hastalık. Türkiye’de yaklaşık 40 bin, ABD Ulusal Multipl Skleroz Derneği’ne göre de dünyada 2.3 milyon kişinin bu hastalıktan muzdarip olduğunu biliyor muydun?
Davetsiz bir misafir gibi insanların hayatına aniden giren ve talihsiz bir piyango etkisi yaratan Multiple Skleroz (MS) beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığı. MS’te bilinmeyen bir nedenle, bağışıklık sistemi merkezi sinir sistemindeki yapıları yabancı olarak tanımlar ve ona karşı savaşır. “Hastalık yoktur, hasta vardır” genel kuralı MS hastaları için özellikle geçerlidir. Yani hastadan hastaya değişiklik gösterdiğinden dolayı, MS tanısı konan kişilerde abartılı bir karamsarlığa neden olmaktadır. Hastalık tam olarak ortadan kaldıralamaz ancak, atak dediğimiz ani kötüleşmeler engellenebilir.
TANI KOYMAK EN ÖNEMLİ AŞAMA
Türkiye, hastalığın orta sıklıkta görüldüğü bir coğrafyada yer alıyor ve ülkemizde yaklaşık 40 bin MS hastası var. Beyin ve omurilikte etkilenen bölgeye bağlı olarak; yorgunluk, yürüme bozukluğu, baş dönmesi ve görme bozuklukları gibi belirtilerle ortaya çıkabilen MS, sıklıkla 20-40 yaş arasındaki kadınlarda görülüyor. Henüz, MS için tanı koydurucu laboratuvar ya da görüntüleme tetkiki mevcut değil. Bu nedenle; hastanın klinik özellikleri, muayene bulguları, nörofizyolojik, radyolojik ve biyokimyasal çalışmaların birlikte değerlendirilmesi sonucunda MS tanısı konabiliyor. Ancak herhangi bir nedenle çekilen görüntülemede gözlenen bir lezyon, ‘Bende MS var mı?’ sorusunu beraberinde getirmemeli. Sonuç olarak; sadece beyin MR görüntüsüne bakarak MS tanısı konulamıyor. Ya da radyoloji raporundaki her yorum MS anlamına gelmiyor. Bu noktada, ayırıcı tanı titizlikle gözden geçirilmelidir.
DOKTORUNA GÜVEN ÇÜNKÜ…
MS şüphesi varlığında yapılan testler ve tanı sonrasındaki süreç hasta ile ayrıntılı olarak paylaşılmalıdır. Çünkü hasta, doktorundan alamadığı bilgiyi çevresinden öğrenmeye yönelir ve yersiz kaygıya kapılmaya başlar. Hekim ve hasta arasında oluşacak güven, hastanın geleceğe dair umutsuzluğunu da azaltır. Hastalık seyrinin kişiye özel olduğu özellikle vurgulanmalıdır.
MS’in genel belirtileri neler dersin?
- Bağışıklık sistemin etkilendiği için adet görememe
- Güçsüzlük
- Mesaj yazarken zorlanma
- Motor sinir sistemindeki bozulmadan dolayı artan sakarlık
- Çok su içmene rağmen nadiren idrara çıkma
- İdrar kaçırma ya da tuvalet alışkanlıklarında değişiklik.
- Renkleri birbirinden ayıramama, kısmi körlük
- Bir şeyin sıcak ya da soğuk olduğunu anlatamama
- His kaybı
- Kas spazmları
- Denge kaybı
- Konuşma bozuklukları
- Görme bozuklukları
- Tüm gün aşırı yorgun hissetme
- Akut veya kronik ağrılar
- Uyku bozuklukları
- Ruh halindeki değişimler
SICAK BANYODAN UZAK DUR
Hastalar sıklıkla ‘yaşamlarında bir değişiklik gerekip gerekmediğini’ sorarlar. MS, nedeni bilinmeyen ve farklı tipleri olan kronik bir hastalık olduğundan dolayı, özel bir öneri verilemez. Ancak hastalığın bağışıklık sisteminden kaynaklandığı düşünülürse, hastaların kış dönemlerinde enfeksiyondan korunmaları çok önemlidir. Bir diğer öneri de hamam, sauna gibi sıcak ortamlardan sakınmalarıdır. Sıcak, özellikle omurilikte lezyonu olan hastalarda sinir iletiminde bozulmayı artırarak hastanın yakınmalarını çoğaltır.
Kaynaklar: Doç. Dr. Selda Korkmaz, Women’s Health Amerika
Kaynak: http://www.womenshealth.com.tr/dikkat-bu-hastalik-genc-kadinlari-tehdit-ediyor/