AİLE İÇİNDE PARA KONUSU NASIL KONUŞULUR?

Para… para… para… Herkesin dilinde ama yine de üzerine konuşulması en zor konu. Aile kurmaktan emekliliğe kadar para konularının gündeme geldiği en sert virajları belirledik ve maddi endişelerinizin altında yatan psikolojik çatışmaların şifresini çözdük.

Birçok toplumda ve ailede parayla ilgili konuşmak hâlâ tabu. Kabul etsek de etmesek de para hem bir refah kaynağı hem de birçok çatışmanın ve anlaşmazlığın da çıkış noktası. İlişkilerde kişinin rolünü ve yerini belirliyor, gücün kimde olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda suçluluk duygusu da yaratabilen para, eşin parasını harcayıp harcamama sorusunu da doğuruyor. Hele miras bambaşka bir konu: Hiçbir çaba harcamadan babanızın veya uzaktan akrabanızın hayatı boyunca oluşturduğu mal varlığı birden sorgusuz sualsiz sizin olabiliyor. Maddi konuların da diğer konular gibi rahatça ve açık yüreklilikle konuşulması gerektiğini savunan filozof ve psikoterapist Nicole Prieur, bunları içimize attıkça sorunların daha da büyüdüğünü ifade ediyor. İlişkiye başlangıçtan ilk çocuğun doğumuna, boşanmadan emekliliğe kadar ailede ortaya çıkan farklı finansal dönüm noktaları ve onları nasıl masaya yatıracağımızı ele alıyoruz.

ORTAK HAYATIN BAŞLANGICINDA

Hesapsız Sevmek Mümkün mü?

Yeni bir ilişkiye başlandığında, iki taraf da ailesinden gördüğü gibi hareket eder. “Para harcama alışkanlığı aileden geçen bir alışkanlıktır” diyor Prieur ve ekliyor: “Değer yargılarını ve ebeveynler tarafından aktarılan yasakları şekillendirir.” Kimi ailede bir kuruşun bile hesabı yapılırken, diğerinde para, harcanmak ve keyif yapmak için kazanılır. Yeni başlayan ilişkilerde tarafların kendi harcama düzenlerini kurmaları en sağlıklısıdır, ancak bu hiç de kolay bir adım değil. Ebeveynlerin alışkanlıklarını geride bırakmak, onlara ihanet ediyormuş hissi verebilir. Onları birçok konuda eleştirsek bile, konu paraya gelince genelde onları savunmaya geçeriz ve “Ellerinden geleni yapmışlar” demeyi tercih ederiz.

Yeni bir yuvanın kurulum aşamasında maddi stratejiler o dönemki harcama alışkanlıklarına göre yavaş yavaş şekillenir. Ama zaman içinde ilişki de değişir, bu stratejiler miadını doldurur ve maddi konular yüzünden gerginlikler başlar. İşin aslı bile öğrenilmeden para yüzünden tartışmalar yaşanır. Bu noktada iki tarafın da beklentilerini açıkça ifade etmeleri ve sağlam bir zeminde iletişim kurmaları çok önemlidir. Eğer partnerimizden maddi bir beklentimiz varsa bunu söylemeliyiz veya finansal stratejimizi değiştirerek ilişkimizi olumlu yönde geliştirebiliriz.

Birçok çiftin bir diğeri sorunu da farklı gelirler elde etmeleri. Genellikle erkek, kadından daha fazla bir gelire sahip olur. Bu durumda gelirlerin ortak bir hesapta toplanıp birlikte harcanması veya herkesin kendi hesaba sahip olup bağımsız harcamalar yapması konuşulur. Geliri ortak olarak harcamak, az kazanan tarafı rahatsız ediyorsa bunu mutlaka açıkça konuşmak gerekiyor.  Geleneksel yapıda kadınlar, eşine ifade etmese de ekonomik destek bekliyor ama günümüzde çoğu kadın kendi ayaklarının üzerinde durarak bağımsızlığını ilan etmeyi tercih ediyor. Bu paradokslar konuşulup netleştirilmediği sürece ilişkiyi olumsuz etkiler.

ÇOCUK OLDUĞUNDA

Güven verin, Eğitin, Özerk yetiştirin

Çiftin ilk çocuğu dünyaya gelince yeni bir ekonomik strateji oturtulması gerekir. Eskiden olduğu gibi, herkesin kendine harcama yaptığı durumdan çıkılır ve artık ortak bir noktaya odaklanılır. Nicole Prieur, “İyi bir iş sahibi olup güzel bir bebek yatağı ve pahalı bir puset alınca ebeveynler kendilerini iyi birer anne-baba olarak görürler” diyor.

Çocukların büyüme evresinde onları hayatın gerçeklerine hazırlamak gerekir. Bu hazırlık sürecinde de para önemli bir rol oynar. Kriz içinde büyüyen çocuklar ebeveynlerinin endişelerini hissederler. Anne veya babasının işini kaybetmesinin ne anlama geldiğini ve buna bağlı olarak doğacak sonuçları bilirler. Büyümeye başladıkça çocukta fiyat ve para kavramı oluşur ve ailesinin gelirini sorgulamaya başlar. Bu sorunun arkasında bir güven ihtiyacı yatar: Ebeveyni onu koruyabilecek mi? Bazıları ise kendini ailede bir yük olarak görür. Yine bu noktada çocukların güvenini sağlamak için tek unsurun para olmadığı açığa kavuşturulmalı, örneğin ebeveynin varlığı veya ailenin bütünlüğü gibi.

Cep harçlığı ise ebeveynlere eğitim konusunu tekrar açma imkânı sunar. Nicole Prieur şöyle diyor: “Ne kadar harçlık verdiğimiz, çocuğa ne kadar otonomi sağladığımızla bağlantılıdır.” Ergenlik çağındaki gençler otonom olmayı ve istediklerini satın almayı tercih ederler ama maddi olarak aileye bağlıyken bu mümkün olmaz. Onlarla harçlık pazarlığı yapmak, aslında özgürlük pazarlığı yapmaktır. İstedikleri miktardaki harçlığı alamamak onları internetten promosyonları kollamak veya ikinci el ürünler almak gibi daha yaratıcı çözümler bulmaya iter.

Çocuk üniversite çağına geldiğindeyse, bazı ebeveynler onlara maddi yardımda bulunurken, bazıları da çocuklarını çalışmaya teşvik eder. Her iki durumda da çocuğumuza neden eğitimine yatırım yaptığımızı veya neden kendi ayaklarının üzerinde durması gerektiğini açıklamalıyız.

 

 

 AYRILIK ÇANLARI ÇALARKEN

Boşanmadan Önce Uzlaşın

Ayrılık esnasında para, kolay ama tehlikeli bir silahtır. Nicole Prieur, çocuk için düzenli bir nafaka ödenmesi talebinin çok haklı olduğunu ama alınan hiçbir rakamın ayrılığın acısını dindiremeyeceğini ifade ediyor. Çocuğu ebeveynin maddi geçmişine karıştırmak, olayları sadece daha da karmaşıklaştırır. Oysaki bu dönemde anlaşmaya rahatça varan çiftler birbirlerine değer verdiklerini gösterir. Bazı boşanmalardan sonra sadece para konuşulur ama asıl çocuğun geleceği, ona sunulacak hayat kalitesi gibi konular konuşulmalıdır. Para bir silah olmaktan çıkıp çocuğun iyiliği için harcanınca ortalık genelde yumuşar.

Ayrılan taraflardan biri ilerleyen dönemde yeni bir aile kurmak istediğinde, para konuları yine ortaya çıkabilir. Bir yandan ayrılmak istememiş olan taraf, bütçe konusu üzerinden eski eşinin mutluluğunu sabote etmeye çalışabilir. Diğer yandan yeni aile kurulurken maddi konuların ortaya çıkması eski ilişkiyle ilgili nevrozları tetikleyebilir. Bu yüzden hem yeni kurulacak aileyi korumak hem de eski eşin haklarına saygı duymak adına sınırlar çizilmelidir. Yeni aile içinde de paranın sembolik bir yer belirleme rolü olur. Yeni eşle bu durumları konuşmak ve kimin hangi çocuktan ne kadar sorumlu olacağı veya ortak harcama olup olmayacağı belirlenmeli. Her çocuğun farklı geçmişinin olduğu bir ailede farklılıklar kolayca kabul edilemeyebilir ama ortak zeminde buluşulmaya çabalanmalı. Yeni partnerin maddi sıkıntıları varsa da ona destek olmak önemlidir.

EMEKLİLİK

Aktarım ve Miras

Emeklilik dönemi eski koşuşturmalı hayatın geride bırakılıp yeni bir hayata yelken açılan dönemdir. Kişi bu dönemde eskiden vakit bulamadığı aktivitelere veya hobilere yönelir. Kendi çocuklarının hatta torunlarının da geleceğini güvence altına alma güdüsü oluşur. Emekliler için ön planda olan yeni bir ev kurmak değil, elindekileri paylaşmaktır. Onlarla paradan konuşmak genellikle aktarım veya paylaşım üzerine olur.

Aile büyüklerinin vefatından sonra miras davaları yüzünden kavga eden birçok kardeş var. Nicole Prieur, bu konuyu şöyle açıklıyor: “Kalan miras, büyükler hayattayken oluşan tüm maddi stratejileri somutlaştırır. Aralarında kan bağı olan kardeşler o dönemlerde mecburen anlaşmak zorunda kalmış ama bilinçdışında tüm eşitsizlikleri kaydetmişlerdir.” Aile büyüğünün vefatıyla üst benlik açığa çıkar ve memnuniyetsizlik dile getirilir. Ailenin en sevdiği çocuğu mirastan mahrum bırakarak ondan intikam almaya çalışırız. “Kardeşler birlikte birçok çatışma ve üzüntü yaşar. Bu durumda aile terapisi iyi bir seçenek olabilir” diyor Prieur. Mümkünse, anlaşmazlık yaşadığımız kişiyle birlikte terapiye gidip geçmişte yaşananları masaya yatırmak en sağlıklı yoldur. Prieur şunu öneriyor: “Paranın geçmişin izlerini silmesine ve yaraları kapatmasına izin vermeli ve daha önemli olan bağ kurmaya odaklanılmalı.”

Görüntülenme Sayısı:
596
Kategoriler:
Aile & Çocuk

Yorumlar yapılamaz.