Altın fiyatı ekim ayının başından beri yüzde 3,5 oranında arttı. Aynı dönemde S&P 500 yüzde 6,5 oranında değer kaybetti.
Altın karmaşık zamanlarda ve özellikle de yüksek enflasyon dönemlerinde başvurulan bir yatırım aracı; yani tam da bugünlere uygun konumda…
Son birkaç yılda Türkiye, Rusya ve Kazakistan en çok altın alan ülkeler oldu. Hindistan, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerin de altın rezervlerini artırdıkları görülüyor. Burada asıl dikkati çeken nokta, merkez bankalarının satın almaları artırmaları.
Analistler, şimdi altınla ilgili asıl hikâyenin merkez bankaları odaklı olduğuna dikkat çekiyorlar. Satın alma hızının ve kapsamının büyüdüğü kaydediliyor.
Nitekim bu durum yatırımcıların da gözünden kaçmadı. Altın madencilik şirketi Newmont Mining’in S&P500’deki hisselerinin değeri ekim ayı başından beri yaklaşık yüzde 7 oranında değerlendi.
Öte yandan, petrol ve bakır gibi ekonomiye daha duyarlı emtea ise iyi bir performans sergilemedi. Örneğin ekim ayında, hem petrol hem de bakır fiyatları geriledi.
Analistler, FED’in enflasyonla mücadele için faizleri daha da artırması beklendiğinden altın fiyatlarında yükseliş trendinin devam edeceğini öngörüyorlar. Altına Amerikalı yatırımcıların da ciddi ilgi gösterdiği gözlenirken, Dünya Altın Konseyi’nin raporuna göre, altına olan talep ABD’de yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 74 oranında arttı.
