Yaşanan çatışmalar, kızgınlıklar ve suskunluklar sonucunda giderek daha fazla aile, ortaya bir huzursuzluk çıktığında danışmanlık almayı düşünüyor. Hangi terapi yaklaşımını seçmeli? Kimle iletişime geçmeli? Aile terapilerine genel bir bakış.
Resmi rakamlar bulunmasa da, uzmanlar son yıllarda giderek daha fazla ailenin huzurlarını geri kazanmak için aile terapilerine başvurduklarını belirtiyor. Hangi yaklaşım seçilirse seçilsin, çatılarımız altında var olan zorluklar eskiye göre daha çeşitlenmiş olduğu için yardım arıyoruz. Aynı zamanda ailenin ruhsal anlamda harekete geçmesini öngören psikolojik mekanizma da artık korkutmuyor. Günümüzde aileyi bir birlik olarak ele almak ve üyelerinden birinin yaşadığı acıyı grubun işlevsizliğinin bayrağı olarak görmek, çoğumuz tarafından oldukça mantıklı görülüyor. Peki, danışmanlık alma zamanı geldiğinde, tüm sevdiklerimizin iyiliği çerçevesinde hangi yöntemi seçmeli?
EBEVEYN ÇİFT TERAPİSİ
ÇOCUK ETRAFINDA İTTİFAK
Nedir? Bu psikolojik destek evlilik hayatı yerine, anne-baba olmaya ilişkin zorluklarla karşılaşan çiftlere hitap ediyor. Çocuklarla klinik deneyimlerin sonucunda geliştirilen yöntem, bir tespite dayanıyor. Çocukta ruhsal bir bozukluk ortaya çıktığında, mutlaka bireysel terapi gerekiyor. Ancak, ilişkisel zorlukların varlığında, ebeveyne adanmış seanslarla paralel olarak çocukla da çalışmak daha etkili sonuçlar almayı sağlıyor.
Neden? Örneğin farklı eğitim gereksinimleri söz konusu olduğunda ya da bir çocuk veya gencin boşanmadan sonra sadakat çatışmasında sıkışıp kaldığı durumlarda, bu yaklaşım çocuğun çıkarlarını ebeveynsel iletişimin merkezine koymayı amaçlıyor.
Nasıl? Aylık birkaç seans boyunca anne-babayla herhangi bir kabahat arayışı söz konusu olmadan görüşülüyor. Ebeveynin konuya daha objektif bakabilmesi için çocuğun neler yaşadığı açıklanıyor. Vakaların büyük çoğunluğunda, seanslar arasında izlenmesi gereken tavsiyeler sayesinde, anne ve baba arasında candan sevdikleri çocukları hakkında başka bir iletişim başlıyor.
Daha fazlası için: Çift ve Aile Terapileri Derneği (ÇATED). Aile ve Evlilik Terapileri Derneği (AETD).
PSİKANALİTİK AİLE TERAPİSİ
ÜZÜCÜ İLİŞKİLERİN DEĞİŞİMİ
Nedir? Bu terapi, ailenin bilinçdışı işleyişini, yani aileyi birbirine bağlayan veya işlevselliğini bozan kuvvetleri incelemeyi amaçlıyor. Yöntemi konuşmadır. Aile bireylerinin konuşma ve söz alma biçimleri terapistin aktarımdan (ailenin terapistle kurduğu ilişkiler) ve karşı aktarımdan (terapistin aile karşısında hissettikleri) yola çıkarak çalışmasına olanak tanır. Psikanalist ise, talimat veya öğüt vermeden, ilişkilerin değişimini ve bağ kurma çalışmasını destekleyen özel bir dinleme gerçekleştirir.
Neden? İlişkilerde işlevsizlik veya travmatik olaylar sonrası ruhsal yıkım durumlarında önerilen yöntem, aynı zamanda ebeveyn olma, boşanma ve tekrar evlenmeye dair problemleri de ele alıyor. Aslında ikinci evlilikle oluşan birçok çift, sevgi ve iyi niyetin çocukla aralarındaki anlaşmazlıkları çözeceğini düşünüyor. Ancak yeniden yapılanma sürecinin içselleştirilmesi her zaman bir adaptasyon süreci gerektiriyor.
Nasıl? Her ruhsal sürecin gerektirdiği süreye saygı duymak gerekiyor. Bu yöntem kolektif olarak bağlılık gerektiriyor ve gerçekleştirdiği ruhsal çalışma zaman alıyor. Ön görüşmeler ise herkesin beklentilerini veya tereddütlerini ifade etmesini sağlıyor.
Daha fazlası için: İstanbul Psikanaliz Derneği. İstanbul Psikanaliz Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Derneği – Psike İstanbul.
AİLE ARABULUCULUĞU
YASAL ÇÖZÜM
Nedir? Avrupa başta olmak üzere dünyada birçok ülkede önemli aile anlaşmazlıklarında aile arabuluculuğuna başvuruluyor. Türkiye’de ise aile arabuluculuğunun adalet sistemine dahil edilmesi yönünde çalışmalar halen devam ediyor. Aile mahkemelerine eklenecek sistemde, boşanma ve beraberinde gelen sorunların (nafaka, mal paylaşımı, tazminat, velayet vb.) anlaşılarak çözülmesi ve davaların süresinin azaltılması için mahkeme aileyi arabulucuya yönlendiriyor.
Neden? Toplumda aile kavramını korumak için barışmayı son bir kez daha avukat, psikolog ve sosyologlarla beraber düşünmeyi amaçlıyor. Bu amaçla aile arabuluculuğu merkezlerinin kurulması planlanıyor.
Nasıl? Henüz tam olarak belirlenmemiş sistemde, ailenin uzmanlarla gizli olarak görüşmesi, böylece aile özelinin kamuya açılmaması, karşılıklı uzlaşma noktaları ve çözümler aranması, çocukların uzun boşanma süreçlerinden etkilenmesinin önüne geçilmesi planlanıyor.
Daha fazlası için: Lisa Parkinson’un “Aile Arabuluculuğu” isimli kitabının pdf’ini adb.adalet.gov.tr adresinden indirebilirsiniz. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: aile.gov.tr
AİLE AĞACI TERAPİSİ
TEKRARIN SORUŞTURULMASI
Nedir? Nesiller arası psikolojik aktarım fikri üzerine kurulu aile ağacı terapisi hepimizin bildiği soyağacını araç olarak kullanıyor. Geçmiş nesillerden gelen travmalar, sırlar, kayıplar, ölümler ve göçler bir sonraki nesle aktarılıyor. Kişinin psikolojik yapısının içine doğduğu aileyle şekillendiği düşüncesini temel alan bireysel terapi anlayışına, nesiller arasındaki görünmez bağları da dahil ederek aile perspektifini genişletiyor.
Neden? Yaşamda karşılaşılan zorlukların bazıları kişinin kendisine ait değildir; ona birinci, ikinci ve hatta daha önceki nesillerden geçmiştir. Aile ağacı terapisi geniş aile dinamiğini, kişinin bu ilişkiler ağındaki yerini ve nasıl etkilendiğini inceliyor. Bu düğümler anlaşılarak çözülebildiğinde, gelecek nesillere de aktarılarak tekrarların önüne geçiliyor.
Nasıl? Terapistler genellikle konuşmaya yardımcı olan bir “aile ağacı” çizimi etrafında çalışılıyor. Aile sistemini görselleştirmeye yarayan ve danışan için anlamlı çocukluk ve aile fotoğrafları da yine soyağacı çözümlemesine yardımcı oluyor.
Daha fazlası için: Bert Hellinger’in “Sevgi Düzenleri” isimli kitabı. Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsü (TSDE).
SİSTEMİK AİLE TERAPİSİ
SEMPTOMUN ŞİFRESİNİN ÇÖZÜLMESİ
Nedir? 1950’lerde Amerika’da ortaya çıkan sistemik terapiler, içerisinde bir dizi ekolü kapsayan geniş bir alan. Bireylere, çiftlere ve ailelere hitap ediyor. Danışmaya iten şikâyetlerin kişisel düzeyde olduğu gibi, ortaya çıktıkları ve tutundukları sistemde de her zaman bir anlamı ve işlevi bulunuyor. Bunların farkına varabilmek için, yaklaşım “terapi ittifakı”na dayanıyor. Eğer aile istekliyse ve terapiste güven duyarsa, terapistle kurulan bağ herkesin kendini anlaşılır hissetmesini sağlıyor.
Neden? Bu terapi, ailenin diğer üyelerini etkileyen bir veya birçok kişinin karşılaştığı ruhsal ve davranışsal problemler için tavsiye ediliyor. Bunlar, çocuklarda yeme bozukluğu veya bağımlılığa, çatışmaya, yasa, işe ve paraya bağlı problemler olabilir.
Nasıl? Ortalama iki haftada bir seans ile bir sene boyunca gerçekleşen bu süreçte, sadece danışanı değil, terapisti de içeren bir “terapi sistemi” kuruluyor. Terapist şikâyeti “döngüselliği” içerisinde sorguluyor. Herkesin nihayet konuşabileceği ve ailenin içinde bloke olduğu durumu farklı şekilde yaşayabilmesini sağlayacak açık bir tavırla yaklaşıyor. Temeldeki fikir, aileye aralarında yeniden kullanabilecekleri daha esnek bir dinleme fırsatı sunmak. Sıklıkla kullanılan başka bir teknik de, söz konusu bir durumu aile bireylerinin farklı şekillerde algılayabilecekleri ve yeni olasılıkları göz önünde bulundurabilecekleri şekilde tanımlamayı amaçlayan “yeniden çerçeveleme”dir.
Daha fazlası için: Sistemik Psikoterapi Enstitüsü.