ŞİFA VEREN BESİNLER

Tıbbın babası Hipokrat “Yedikleriniz şifa olsun” der. İşte koruyup, iyileştiren besinler.

Enginar

İdrar sökücü özelliği olan enginar aynı zamanda karaciğer dostudur. Karaciğeri uyararak safra asidi salgılamasını sağlar. Böylece ilaç kullanımına, alkol ve fazla et tüketimine bağlı olarak zarar görmüş karaciğer hücreleri yenilenir. Yağ asitlerini depolayan trigliserit seviyesinin düşmesini sağlayan antioksidanlar bakımından zengindir. Aynı zamanda kalın bağırsak kanseri riskini azaltan antioksidanlar da içerir. Yemeği fazla kaçırdığınızı düşünüyorsanız, ertesi gün çiğ, suda ya da buharda haşlanmış enginar tüketmek size çok iyi gelecek. Pişirdikten sonra kısa sürede tüketmeye özen gösterin.

Nohut

Tüm baklagiller (mercimek, bakla, sarı mercimek) gibi nohut da bitkisel proteinler, vitaminler, mineraller ve lifler açısından zengindir. Canlandırıcı etkisinin yanı sıra sindirimi kolaylaştırır ve ürik asidi düşürür. Vücuttaki serotonin artışını sağlayarak depresyona meydan okuyan triptofan amino asiti bakımından zengindir. Nohutu salatalarınıza koyabilir ya da humus şeklinde meze olarak servis edebilirsiniz. Hatta nohut tohumları kuruyken kavrulduğunda, kahvenin yerini bile tutabiliyor.

Limon

Antiseptik ve antibakteriyel olan limon aynı zamanda akyuvar sayısını arttırıp bağışıklık sistemini güçlendirir. Grip, farenjit, bronşit ve aft gibi üst solunum yolları ve kulak burun boğaz rahatsızlıklarına karşı savaşır. Ayrıca antioksidan ve yaşlanma karşıtı özellikleriyle vücudu asitlerden arındırarak mineral dengesini sağlar. Limon kürü yapmanın tam zamanı.

Yulaf

Yulafı; gevrek, süt ve kepek gibi faklı şekillerde bulabilmeniz mümkün. Kahvaltılık gevrekler, kalp-damar sağlığına iyi gelen doymamış yağ ve protein açısından en zengin seçenektir. Yulaf aynı zamanda kendinizi dana dinç hissetmenizi sağlar. Özellikle zihin yorgunluğuna bağlı uykusuzluk sorunlarında sakinleştirici etkisi vardır. Tiroidlerin ve pankreasın daha iyi çalışmasını sağlar. Uzun süre tok tutmasının yanı sıra boşaltımı kolaylaştırır ve kolesterolün düşürülmesinde etkin rol oynar.

Yorgunluğa karşı reçete: Üç çorba kaşığı yulaf gevreğini bir kaba koyun. Üstüne sıcak süt ekleyin. Biraz muz ya da kuru meyvelerle gevreğinizi tatlandırabilirsiniz

Lahana & Karnabahar

Beyaz, mor lahana, Brüksel lahanası ve bunlarla aynı familyadan olan karnabaharın derman olmadığı hastalık yok gibi. İdrar söktürücü, şeker dengeleyici, depresyon karşıtı, antienflamatuvar özelliklerinin yanı sıra düzenli tüketildiğinde kanser riskini de azalttığı gözlemlenmiş. Lahanada, inek sütüne oranla üç kat fazla kalsiyum bulunuyor. Şimdi, markete gidip en büyüğünden bir lahana alın, salatasını ya da yemeğini yapın.

İstavrit

Sardalya, ton balığı, somon ve ringa balığı gibi istavrit balığı da Omega-3 yönünden zengindir ve daha az ağır metal içerir. Kalp-damar sağlığını koruduğu gibi kaliteli proteinin bünyeye girmesini sağlar. Çiğ ya da marine ederek tüketildiğinde Omega-3 seviyesi artar. Pişmiş olarak tüketmek istiyorsanız, yağlı kağıtta ya da buharda pişirebilirsiniz.

Elma

Her gün tüketeceğiniz üç elma kolesterolünüzü dengelemeye yardımcı olur. Kalp ve damarlar için faydalıdır. Solunumu iyileştirir. Ara öğün olarak tüketildiğinde, vücuttaki asit miktarını azaltır. Bir diğer faydasıysa, içeriğindeki oksalik asit sayesinde dişlerimizi temizleyip beyazlatmasıdır. Organik elmaları kabuğuyla ya da komposto şeklinde tüketin. Hava alan bir kapta saklamaya özen gösterin.

Yosunlar

Wakame, kombu, nori… İsimlerinin öyle yabancı durduğuna bakmayın. Bu yosunlar binlerce yıldır vitamin yerine tüketiliyor ve insanlara sağlık veriyor. Bugün halen sayısız faydalarını keşfetmeye devam ediyoruz. Özellikle yatıştırıcı, emülgatör ve stabilizatör özelliği olan alginat türü yosunlar ve Limu Moui yosunlarının içinde bulunan fucoidan, yağ emilimini azaltıp kan basıncını düşürerek kalbi koruyor. Aynı zamanda antikoagülan etkisiyle kanın pıhtılaşmasını da önlüyor.

 

Görüntülenme Sayısı:
519

Yorumlar yapılamaz.