Uzun ve Sağlıklı Bir Yaşam

Uzun ve Sağlıklı Yaşamın Sırrı

Okinawa sakini Kame Ogido (89) yemek için deniz yosunu topluyor. İnsanların en uzun süre yaşadığı Japon adası, yazar tarafından “Mavi Bölge” olarak tanımlanıyor.

Beslenme alışkanlıkları uzun yaşamın anahtarı ama seks, şekerleme yapmak, şarap ve iyi arkadaşlar da bir o kadar önemli.

Dan Buettner’in 2012’de çıktığı dünya turunun amacı, filozoflar ve doktorları Methuselah zamanından bu yana meşgul eden bir soruya cevap bulmaktı. Neden dünyanın bazı yerlerindeki insanlar daha uzun yaşıyor? Dolaştığı yerler arasında Yunanistan, Nikaragua ve Japonya da vardı. Sonrasında Dan Buettner seyahatlerinden öğrendiklerini ABD’ye taşıdı.

Minneapolis’teki evinde konuştuğumuz Mavi Bölgeler: En Uzun Yaşayan İnsanlardan Uzun ve Sağlıklı Yaşamaya Dair Dersler kitabının yazarı, neden Yunanistan’ın İkaria adası sakinlerinin yeryüzündeki en sağlıklı insanlar arasında yer aldığını söylerken, yaşadığımız yerin ve etrafımızdaki insanların yaşam süresini etkilediğini ve bol seks yapmak gerektiğini açıklıyor. 

İlk önce en bariz soru, Mavi Bölge nedir?

Her şeyden önce projemiz için kullandığımız terim ama genel anlamda dünyada insanların en uzun yaşadıkları yerleri tanımlamada kullanılıyor. Daha spesifik olarak, çok sayıda insanın yüz yaşına ulaştığı, ortalama ömür süresinin en yüksek olduğu ya da en düşük miktarda orta yaş ölümlerine rastlandığı demografik olarak doğrulanmış, coğrafi olarak tanımlanmış alanlar bu bölgeler.

Bize Yunanistan’daki İkaria’dan, “insanların ölmeyi unuttuğu yerden” bahsedin.

Akdeniz’in merkezinde, Türkiye açıklarında, Sisam Adasına çok yakın, Pythagoras ve Epikuros’un yaşadığı yer. Antik Yunanistan’ın ve modern Yunanistan’ın geri kalanından izole durumda. Ortalamadan sekiz yıl daha uzun yaşayan ve ortalamaya göre çok düşük demans oranına sahip bir nüfus ve yaşam biçimi gelişmiş burada. Bu insanlar uzun yaşıyor. Daha da önemlisi yaşamlarının son zamanına kadar zekâlarıyerinde oluyor. Buna karşılık Amerika’da 85 yaşın üzerindeki insanların yüzde 50’sinde demans görülüyor.

Beslenme önemli bir öğe. İkaria’da kendilerine bu kadar faydalı olan ne yiyorlar?

Beslenme tarzı sağlıklı yaşama giriş niteliğinde. İkaria’da Akdeniz diyetinin bir türü uygulanıyor. Farklı bir özellik olarak bol patates yiyorlar. Fasulye tüketimleri de oldukça yüksek. Ama en ilginci horta adını verdikleri yeşillik. Ulaştırma Bakanlığı’nın yolların kenarından ayıklayacağı türden bir ot. Salatalarda kullanıyorlar ya da buharda az pişirip börek yapıyorlar. Bu ot, sağlıklı yaşlanmakla en çok ilişkilendirilen gıda.

İkaria modeline göre bol seks, şarap ve şekerleme yapmak gerekiyor. Yunanlılarne yaptıklarını biliyorlar mı dersiniz?

İkna olmak çok kolay, öyle değil mi? (Gülüşmeler). Gerçekler her zaman acı değil. Haftanın beş günü günde 30 dakika şekerleme yaparsanız kalp hastalığı riskiniz tüm öğleden sonra çalışmaya kıyasla üçte bir oranında daha düşük oluyor. Elli yaşını geçtikten sonra haftada en az iki defa seks yapan insanların, yapmayanlara göre ölüm oranlarının yarıya indiğini biliyoruz. Kontrollü içki içenlerin hiç içki içmeyenlerden daha uzun yaşadığını biliyoruz. Şarapta yüksek miktarda polifenol ve antioksidan var. Şaraptaki alkol aynı zamanda stresle ilişkili bir hormon olan kortizol düzeyini de azaltmaya yarıyor. İkaria yiyecekleriyle birlikte bir bardak şarap içtiğinizde flavonoid emilimi üç kat artıyor. Aslında yemekte bir kadeh şarap içmek bir bardak su içmekten daha iyi. Ama etle birlikte değil. O zaman işe yaramıyor.

Fitness delisiyiz ama İkaria’da egzersizin uzun yaşam açısından rolü önemsiz. Spor salonu üyeliğimi iptal etsem mi?

Tanıştığım 90 ve 100 yaşındaki dinç insanların hiçbiri bizim anladığımız anlamda, yürüyüş bandında yarım saat harcamak gibi egzersiz yapmıyor. Bize verdikleri sır, fiziksel aktivite “dürtülerini” günlük yaşama dahil etmek. Örneğin bahçe ekmek, bitkileri sulamak, ot yolmak, toplamak için dışarı çıkmak. Ayrıca tüm yaşamınızı makinelerle kolaylaştırma yolunu seçmeyin. İkaria’daki evlerde sadece elle çalışan aletler var. Ekmeği elle yoğuruyorlar. Alışverişe ya da işe gitmek için yürümek gereken bir yerde yaşıyorlar. Biliyorum, bizim yaşantımıza uygulaması zor gibi duruyor. Ama imkânsız değil.

Yunanistan açıklarındaki İkaria Adası, 100 yaşındakilerin çokluğundan dolayı “insanların ölmeyi unuttuğu yer” olarak tanınıyor.

Araştırdığınız bir başka “laboratuvar” Japonya’daki Okinawa’ydı. Oradaki uzun yaşamın sırrı ne?

Genel alışkanlıklar aynı. Bitkilere dayalı beslenme alışkanlıkları var, yürünür mesafelerin olduğu ortamlarda yaşıyorlar, hayatlarında amaç var. Ama yemekleri çok farklı. Dünyada insan başına en fazla tofu tüketilen yer ama balık çok az yeniliyor. Tatlı patates ve zerdeçal uzun yaşamda etkili iki ilginç gıda. Okinawalıların aldığı gıdanın yüzde 60 kadarı, flavonoid ve kompleks karbonhidratlar açısından zengin tatlı patates. Zerdeçalın kanser oranını azalttığı ve kalbe faydalı olduğu düşünülüyor. Ek vitaminlerden pek hoşlanmam ama zerdeçal tutkunuyum.

Okinawalılarda moai” adı verilen önemli bir başka şey daha var. Ama bu bir gıda değil, öyle değil mi?

ABD’de tek başına yaşıyorsanızetrafında insanlarolanlara kıyasla yaşam süreniz sekiz yıl kısa oluyor. Okinawa’da yalnızlıktan korkmanız gerekmiyor çünkü çocukken anne babanız sizi bu moailere bırakıyor. Uzun süreli sosyal ağ olarak tanımlanabilir bunlar; bir tür kişisel yönetim kurulu. Aynı moaiye 98 yıldır üye olan 102 yaşındaki birkaç kadınıincelemiştim. Hâlâ birlikte dedikodu yapıyor, sake içiyor, tartışıyorlar. Ve zor zamanlarda birbirlerine destek oluyorlar.

Tüm Mavi Bölge beslenme alışkanlığının, sosyal açıdan zorluk yaratan fasulye gibi tek bir kelimeye indirgendiğini görmek beni şaşırttı.

[Gülüşmeler] Amerikalılar protein istediklerinde hayvani gıdalar alma eğiliminde oluyor. Ama bunlar aynı zamanda zehirli maddeler de içeriyor. Bu ülkede çok et yiyen kişilerin az et yiyenlere kıyasla ölüm oranı yüzde 70 daha yüksek. Kansere yakalanma olasılıkları de dört ya da beş kez daha fazla. Protein için günde bir bardak fasulye yemek çok daha ucuz, ayrıca yanında tüm o zararlı maddeleri de almıyorsunuz. Mavi Bölge bize fasulyeyi lezzetli hale getirme yolları sunuyor. Mutfak sanatımızı bu konuda konuşturmuyoruz. İyi bir lokantaya gittiğimizde dana eti biftek ya da domuz etinden yapılma güzel bir şey yiyoruz. Mavi Bölge’de börülce, rezene ve sarmısak ile yapılan ve üzerine harika bir sızma zeytinyağı dökülen İkaria yahnisi gibi şeyler yapmaya çaba harcanıyor. Tam anlamıyla doyurucu ve uzun yaşam dolu.

ABD, ayaküstü yiyecek yerlerinin üstünlüğü ve dev televizyonlardaki pizza reklamlarıyla çetin ceviz. En büyük zorluklar ne?

En önemlisi etrafımızdaki yiyecekler. Evden çıktığımızda cips, gazoz ve ayaküstü restoranlarla karşılaşmamak olanaksız. Evrimsel olarak yağ, şeker ve tuza istek duyarak biçimlenmişiz. İnsanlık tarihinin genelinde iyi bir şeydi. Zor zamanları atlatmamıza yardımcı oldu. Ama şu anda bolluk ve kolaylık içinde yaşıyoruz. Sağlıklı olmak genelde bireysel sorumluluk haline geldi. Kötü seçimler yerine iyi seçimler yapmak sizin elinizde. Unutun bunu! [Gülüşmeler] Genleriniz gün boyunca size bu yiyecekleri tüketmeniz gerektiğini haykırırkendoğru seçim yapamazsınız. İçinde yaşadığımız ortam bu yiyeceklerin hepsini önümüze itiyor. Odak noktasını, kişisel sorumluluktan gıda ortamını değiştirmeyedoğru çevirmemiz gerekiyor. Hazır yemek pazarını en aza indirmek ve ekonomik teşvikleri daha sağlıklı seçimlere doğru değiştirmek sadece kolay değil aynı zamanda kaçınılmaz. Hayal gibi duruyor ama aslında yapma olanağı var.

Okurlarımız ne tür Mavi Bölge prensiplerini benimseyebilir?

Bir kere, 100 yaşına kadar yaşamak istiyorsak ne yememiz gerektiğine dair net bir reçete sunan Mavi Bölge prensiplerimiz var. İkincisi sosyal ağımıza göz atmamız gerekiyor. Eğer arkadaşlarınız kanepede oturmuş Doritos yiyorsa sizin de aynı şeyi yapma olasılığınız yüzde 150. Üçüncüsü hayatınızınamacı konusunda net olmanız gerekiyor. Gallop’a göre Amerikalıların üçte birinden azı işiniseverek yapıyorEğer iş sizi tatmin etmiyorsa, o zaman evde, iş dışı ve gönüllü faaliyetlerde bu tatmini yaşamanız gerekiyor. Dördüncü bir madde daha ekleyeceğim. Ama bu biraz karışıklık yaratıyorYaşadığınız yeri yeniden gözden geçirin.

İstatistiklere göre nerede yaşadığınızsağlığınız konusunda genetik olmayan en önemli etken. Eğer hazır yiyecek satan yerlerle dolu bir mahallede yaşıyorsanız, sağlıksız olmaktan kaçınamazsınız .

Dünyanın dört bir yanındaki bu Mavi Bölgelere giderek çok iyi zaman geçirmiş olmalısınız. Bu süre zarfında sizin için ebaşarılı an hangisiydi?

Keşif, birinin bir yere gidip gözlem yapmasından ibaret değil. Ancak dergi ve kitap satmaya yarar. Keşfin gerçekten faydalı olduğu şey, insan deneyimini iyileştirmesi ya da hayatı daha iyi duruma getirmek için bilgi hazinesine katkıda bulunmasıdır. Mavi Bölge’de edindiğimiz gözlemleri taşıyıp uyguladığımız ilk Amerikan şehri Minnesota’daki Albert Lee’ydi. Yaşam süresini üç yıl uzattık ve sağlık harcamalarını yüzde 40 aşağı çektik. En başarılı an işte buydu.

 

 

 

 

Kaynak: http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/kesfet/uzun-ve-saglikli-yasamin-sirri/2466

Görüntülenme Sayısı:
671
Kategoriler:
Bilim · National Geo

Yorumlar yapılamaz.