Kutlanası manzara: Mozambik’teki Niassa Doğa Koruma Alanı’nda filler gün batımında istedikleri gibi dolaşıyor.
Mozambik’teki fillerin yarısı 2009’dan bu yana yasadışı avlanma yüzünden yok olmuşken Dünya Bankası’nın hatıra amaçlı av için fon sağlama kararı tartışma yarattı.
Soyu tükenmekte olan bir hayvanı spor amaçlı öldürmek, soyu yok olmaktan kurtarmak için en iyi yol olabilir mi? Gelişmekte olan ülkelerde biyolojik çeşitliliği koruma projelerine fon sağlayan en büyük kaynaklardan biri olan Dünya Bankası’na göre evet.
Dünya Bankası, geçen yılın sonunda dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Mozambik’e turizmi geliştirmesi ve yoksulluğu aşağı çekmesi için 46 milyon dolar ödenek verdi. Şimdi bu paranın 700 bin doları filler ve aslanların hatıra amaçlı avcılığının desteklenmesine ayrıldı.
Kapana yakalanan bu hamile filin kaderi dişleri ve eti için parçalanmak olacak. Son beş yıl içinde Mozambik’teki fillerin sayısı neredeyse yarı yarıya azaldı. [Fotoğraf: Peter Johnson, Corbis]
Dişlerini Asya’ya kaçak olarak satmak için avlanan Mozambik filleri hızla azalıyor. Büyük Fil Nüfus Sayımı kapsamında Yaban Hayatı Koruma Derneği tarafından yapılan sayım, 2009 ila 2014 yılları arasında sayılarının 20 binden 10 bin 300’e düştüğünü gösteriyor.
Mozambik’te ve Güney Afrika, Namibya, Angola, Zimbabve ve Tanzanya gibi diğer yoksul Afrika ülkelerinde hatıra amaçlı avcılık uzun yıllardır yaban hayatı korumacılığına mali destek sağlama yöntemi olarak görülüyor. Ama avlanma izni Mozambik’in gergedanlarını kurtaramadı. Gergedanların 2013 yılında bölgesel çapta yok oldukları açıklandı.
Buna karşılık fillerin ve diğer bazı hayvanların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu Botsvana ve Kenya’da spor amaçlı büyük hayvan avı yasaklandı.
Bir korumacılık stratejisi olarak hatıra amaçlı avcılık konusundaki görüşler oldukça farklı.
“Doğru düzenlemelere tabi tutulduğunda ve geliri parklardaki ve civardaki yerleşimlere dağıtıldığında,” diye belirtiyor Washington’daki Dünya Bankası merkezi basın sözcüsü Madji Seck, “parkların ve doğal varlıkların sürdürülebilir yönetiminde önemli bir araç olabilir.”
Karşıtları ise av gelirlerinin fakir yerleşimlere anlamlı bir fayda sağlamaya yetecek miktarda olmadığını ileri sürüyor. Özellikle de fırsatçı hükümet yetkilileri bu paranın bir kısmını kendi ceplerine indiriyorsa.
Uluslararası Hayvanları Koruma Vakfı (IFAW) Kuzey Amerika Bölge Başkanı Jeffrey Flocken için bu aynı zamanda ahlaki bir sorun. Yasadışı avlanma krizinin ciddiyeti göz önüne alındığında, Dünya Bankası gibi makamların “Herkesin zaten bildiği bir şeyi anlaması gerekiyor, koruma amacıyla hayvan öldürmek korumacılık olamaz. Yanlış bir şey,” diyor Flocken.
“Gergedan avlamak gergedanları kurtarıyor,” diyen Dallas Safari Kulübü’nün karşıtları Ocak 2014’te kulübün düzenlediği bir etkinlik sırasında pankart açmış. Dünya Bankası, Mozambik’te fillerin ve aslanların spor amaçlı avlanması için fon ayırdı. Bu uygulama yaban hayatı koruma yolu olarak Mozambilk’te uzun süredir revaçta. [Fotoğraf: Tony Gutierrez, AP]
Kullan ya da Kaybet
Dünya Bankası’nın Mozambik girişimi kapsamında, her yıl tanesi 11 bin dolardan 80 adet fil, 4 bin dolardan 55-60 adet aslan avlama izni verilecek. Gelirin büyük kısmı Mozambik hükümetine gidecek, yüzde 20’si ise koruma alanları civarında yaşayan yerleşimlere dağıtılacak.
Dünya Bankası “yaban hayatı türlerinden avcılıkla yarar sağlamak konusunda faydacı bir yaklaşımla hareket ediyor,” diye belirtiyor Kenya’daki Amboseli Fil Vakfı’ndan hayvanbilimci Phyllis Lee.
Yaban hayatından bu şekilde yarar sağlama fikri, doğal ortamlarına ve nüfuslarına zarar vermeden hayvanlardan faydalanma ilkesine dayanıyor ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için ulusal stratejiler geliştirmeyi amaçlayan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nde de yer alıyor.
Ancak Lee, “Korumacılık alanında çalışan bazı kişiler, sürdürülebilir kullanım yaklaşımının yanlış yansıtılarak hatıra amaçlı avcılık olarak yansıtıldığını düşünüyor,” şeklinde konuşuyor.
Dallas Safari Kulübü’nün, etkin ve adil yönetim yoluyla doğayı değerlendirmeyi ve korumayı amaçlayan dünya çapında bir kuruluş olan Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’ne kabul edilmesine dikkat çekiyor ve Namibya’da nesli tükenmekte olan siyah gergedan öldürme izninin tartışmalara yol açan bir açık artırmayla kulüp tarafından satıldığını belirtiyor. Bu durumu, “korumacılığın av taraftarları tarafından temsil edilmesine izin verilen en kötü örnek,” olarak değerlendiriyor.
28 Ocak 2014’te Nairobi Havaalanı’nda tutuklanan Çin vatandaşı Tang Yong Jian başkentteki mahkemede Mozambik’ten Çin’e 3,4 kilogram fildişi kaçırmaktan yargılandı. Suçunu kabul ederek 223 bin dolar ödemeye, bu parayı ödeyemezse de 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çinli kaçakçıların Mozambik’teki fillerin sayısındaki düşüşün en büyük sorumlusu olduğu düşünülüyor. [Fotoğraf: Thomas Mukoya, Reuters/Corbis]
“Türlerin korunmasına yaramadığı açık,” diyor Lee. “Gelir için öldürmek bu.”
Dallas Safari Kulübü’nün başkanı Ben Carter, gergedanı Mart ayında vuran Teksaslı avcı tarafından ödenen 350 bin doların doğrudan Namibya’daki bir korumacılık vakfına gideceğini söylüyor.
“Bu avın biyolojik bir nedeni var,” diyor Carter. “Modern yaban hayatı yönetiminin temel prensibine dayanıyor; önemli olan nüfus, bireyler değil.”
Hayvanlara karşı eziyeti sona erdirmeye ve tehdit altındaki türleri korumaya yönelik çalışan uluslararası yaban hayat yardım kuruluşu Born Free Vakfı ve Born Free ABD’nin Başkanı Will Travers, “Bireyler de önemli,” diyerek bu görüşe karşı çıkıyor.
“Tek tek hepsinin ayakta kalma konusunda aktaracak bir bilgisi ya da sosyal uyum açısından önemli kültürel zekâsı olabilir,” diyor. “Ama bireylerin önemli olmasının bir başka nedeni de yaşama hakkı. Tanrı rolü oynamaya soyunan ve bunu da modern yaban hayatı yönetimi olarak sunan bir türün –bizim– elimizde birer oyuncak değil onlar.”
Jeffrey Flocken, Mayıs ayında CNN ile yaptığı bir söyleşide, “Biyolojik açıdan hatıra amaçlı avı sadece yaban hayatı yönetimine ihtiyatlı yaklaşım anlayışına ters düşmüyor, bazı durumlarda onu baltalıyor,” şeklinde konuşmuştu.
“Avcılar doğal yırtıcılar gibi değil,” demişti Flocken. “En büyük diş, yele ve boynuzu olan en büyük hayvanları hedefliyorlar.”
Gelir Meselesi
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Organizasyonu (UNWTO) tarafından yayımlanan bir rapor, turizm sektöründeki yıllık satışların yüzde 80’inin “tecimsel olmayan” turizmden (safari, kuş gözlemi, yürüyüş, deniz hayvanlarıyla buluşma ve macera yolculuğu) elde edildiğini ortaya koyuyor.
ABD’de 2011 yılında Synovate eNation tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların yüzde 70’inin Afrika hayvanları gözlem safarisinde aslanları izlemek için para ödemeye hazır olduğunu ortaya çıkarmıştı, avlamak için para ödeyeceklerin oranı yüzde 6’ya bile ulaşmıyordu.
Mozambik’te yaban hayatı turizminden elde edilen gelir 2012 ila 2013 yılları arasında üç kat artarak 3 milyon dolara çıktı.
Dünya Bankası hatıra amaçlı avcılığın bu gelirlere destek oluşturacağına inanıyor. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’ne bağlı Çevre, Makroekonomik, Ticaret ve Yatırım Temasının eş başkanlığını da yapan El Colegio de Mexico ekonomi profesörü Alejandro Nadal ise hatıra amaçlı avcılığın kırsal yerleşimlere dikkate değer bir ek fayda sağlayacağından şüpheli.
Nadal, ne kadar gelir elde edileceğini gösteren kapsamlı ve güvenilir araştırmalar yapılmadığını söylüyor. Ayrıca bunun ne kadarının yozlaşmış yetkililerden kurtulup yerel yerleşimlerin eline geçeceği de cabası.
Mozambik’teki Maputo Fil Koruma Alanı’nda dolaşan bu yalnız fil, Afrika’nın çoğu yerinde gelecekte yaşanacakları mı simgeliyor? [Fotoğraf: Chris Johns]
Bu arada Mozambik’teki yasadışı avcılar ve kaçakçıların silaha, koruma altındaki alanlara, limanlar ve havaalanları yoluyla sınırın ötesine ve ülke dışına engelsiz erişimi sürüyor.
Fil ve gergedan öldürmekte kullanılan iki yüksek kalibre silahla donanmış beş Çinli 1 Haziran’da güneydeki Moamba bölgesinde polis tarafından gözaltına alındı. Bundan iki hafta önce 14 Mayıs’ta ise iki Çinli 65 gergedan boynuzu ve 340 fildişi ile birlikte Maputo’da tutuklandı. Bu olay ülke tarihine en büyük kaçak mal operasyonu olarak geçti.
Ancak birkaç gün sonra, başkentteki kasa dairesinde tutulan gergedan boynuzlarının 12 tanesinin kayıplara karıştığı ve yerine sığır boynuzundan yapılmış taklitlerinin konulduğu ortaya çıktı. Şu ana kadar içlerinde hükümet yetkilileri de bulunan 11 kişi tutuklandı.
Yaklaşım Değişiyor
Nisan 2014’te bir açıklama yapan ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi, Zimbabve ve Tanzanya’da spor amacıyla avlanan fillerin ülkeye sokulmasına geçici yasak getirildiğini bildirdi. Kararda, bu iki ülkedeki “fil nüfuslarında görülen önemli düşüş” gerekçe gösterildi.
Açıklamada, Zimbabve ve Tanzanya’da fillerin hatıra amaçlı avlanması “sürdürülebilir olmadığı gibi, türün yeniden toparlanmasına katkıda bulunan korumacılık çabalarını destekler nitelikte de değil,” görüşüne yer verildi.
Mart ayında ise, Zimbabve’den fil avı hatırası getirilmesi yasağının kalıcı hale getirildiği açıklandı.
Avustralya aslan avı hatıralarının ülkeye sokulmasına yasak getirirken, Avrupa Birliği sadece bazı büyük memeli avı hatıralarının ülkelere girişi konusunda daha sıkı kısıtlamalar getirdi.
South African Airways ve Emirates’in kargo departmanları, kısa bir süre önce hatıra amaçlı olarak avlanan fil, gergedan ve aslan parçalarının taşınmasına ambargo uygulamaya başladığını duyurdu.
Böylece bu iki hava yolu, kaplan avı hatıraları üzerinde de yasak uygulayan Air France, KLM, Singapore Airways ve Qantas’a katılmış oldu. Lufthansa Cargo, 31 Mayıs’ta av hatıralarının naklini sona erdirdi. British Airways ve Iberia Airlines’in kargo bölümleri de hatıra amaçlı avlanan hayvanları taşımayacaklarını açıkladı.
IFAW’dan Jeffrey Flocken, hatıra amaçlı av konusunda şunları söylüyor: “Bir tür en çok ölü bir hatıra olarak değerliyse ya da fildişi ve gergedan boynuzu gibi uzuvlarının değerli olması, yasadışı avcılardan korunmasını olanaksız kılıyorsa sayılı günü kalmış demektir.”