Son yılların yükselen mutfak trendi, kuşkonmazdan başkası değil. Bahar aylarının en sevilen ve beklenen sebzesinin izini, İstanbullu restoranların tabaklarında sürüyoruz.
8 Fingers Coffee & Street Food Bar – Buddha Bowl
“Kuşkonmaz baharın habercisidir.” Sanayi 313’ün genç ve yaratıcı şefi Müge Ergül, bahar aylarının en sevilen sebzesi hakkında bu yorumu yapıyor. Tıpkı Ergül’ün dediği gibi; mevsim boyunca sofraları şenlendiren kuşkonmaz; güneşin, canlılığın, yeniden doğuşun ve tazeliğin simgesi.
Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu’nda besin değeri ve şifalı özellikleri sebebiyle yetiştirilen, Avrupa’da ‘kralların yemeği’ lakabıyla anılan, Fransa Kralı 14. Louis’nin yılın her ayı yiyebilmek için özel ısıtmalı seralar yaptırdığı bu sebze, İstanbul mekânlarının bahar menülerinin de yıldızı. Kuşkonmaz; 8 Fingers’ın sağlık deposu ünlü Buddha Bowl’unda avokado ve karidesle buluşuyor, Delimonti’de ‘Türk rokforu’ denilen obruk peyniriyle fırına giriyor, Lacivert’te bahçe yeşillikleriyle, Ulus 29’daysa rendelenmiş trüf mantarıyla lezzetli tabakları süslüyor. İtalyan mutfağının ustası mekânlar da kuşkonmazı en çok risotto’ya yakıştırıyor.
Izaka Restaurants’a bahara özel bir menü hazırlayan Executive Şef Eyüp Çevik, seralarda örtü altında güneş görmeden yetişen kuşkonmazın; A ve C vitamini, folik asit, kalsiyum ve magnezyum yönünden oldukça zengin olduğuna dikkat çekiyor. Sindirim sistemini rahatlatan ve kolesterolü düşüren bu mucizevi sebze, vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olduğu gibi bağışıklık sistemini ve kemikleri de güçlendiriyor.