Biliminsanları kimi zaman akla hayale gelmeyecek yerlerde keşifte bulunabiliyor; örneğin zehirli bir kurbağanın midesinde…
Yeni bir tür keşfetmekten bahsedince aklınıza çamurlu bir yolda gizemli ayak izlerini takip eden veya ormanda kendilerine yol açarak ilerleyen biliminsanları gelebilir.
Ancak kimi zaman keşif, bir kurbağanın ağzını açıp “Aaa” demesi kadar kolaydır.
Ekvador’da bir diablito’nun –veya diğer adıyla şeytan kurbağasının (Oophaga sylvatica)– midesinde bulunan yeni bir tropik karınca türü olan Lenomyrmex hoelldobleri işte böyle keşfedildi.
“Parlak turuncu renkli zehirli bir kurbağa olan diablito karıncalara olan sevgisiyle bilinir,” diyor New York’taki Rochester Üniversitesi’nden karınca uzmanı Christian Rabeling. Yeni karınca türü adını, sekseninci doğum gününü kutlayan Alman evrimsel biyoloji ve karınca uzmanı Bert Hölldobler’den alıyor.
Biliminsanları ulaşılması zor, küçük alanlarda avlanan, karınca yiyen kurbağaları, ulaşamadıkları yerlere gitmek için bir araç olarak kullanıyor. Biliminsanları yabanıl bir kurbağayı yakalayıp hayvanın midesindekileri çıkarmasını sağlayarak, bu çift yaşamlı hayvanların içlerinde tuttukları hazinelerin tamamıyla –örneğin yeni bir karınca türüyle– karşı karşıya geliyor.
“Bazen insanlar dünyamızın tamamen keşfedildiğini düşünüyor. Hiçbir düşünce gerçeklikten bu kadar uzak olamaz,” diyor 19 Eylül’de ZooKeys’de yayımlanan karıncayla ilgili yeni araştırmayı yürüten Rabeling.
Gizemli Karınca
L. hoelldobleri’nin bilinen tek örneği kurbağanın midesindeki ölü birey olduğu için biliminsanları tür hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyor.
Ancak bahtsız karınca yüksek büyütme gücüne sahip bir stereomikroskopla incelendiğinde, uzmanlar türe dair birkaç ipucu elde edebildi.
“Altçenelerin şekli bana kıskacı anımsattı,” diyor Rabeling. “Bu da yarım santimden kısa karıncanın ağız parçalarını, termit gibi kendisinden de küçük avları daracık girintilerde yakalamak için kullandığı anlamına geliyor olabilir.”
“Tabii tüm bunlar fikir yürütmeden ibaret,” diye de belirtiyor.
Biliminsanlarının elinde bu türden yalnızca tek bir birey bulunduğu için tür hakkında fazla bir şey bilinmiyor. [Fotoğraf: C. Rabeling & J. Sosa-Calvo]
Biliminsanları Ekvador yağmur ormanlarında canlı L. hoelldobleri bulabilirse, ekip bu küçük hayvana “kafeterya testi” uygulayacak. Yani hayvanın önüne farklı av seçenekleri dizecek ve böylece karıncanın neyi tercih ettiğini öğrenecekler.
“İşin zor kısmı karıncaları bulabilmek!” diyor Rabeling.
Belli ki küçük şeytan kurbağası bu hayvanları nasıl bulacağını öğrenmiş; çünkü bu konuda uzmanlaşmaları için oldukça iyi bir nedeni var.
Küçük şeytan kurbağası zehrini kısmen yediği karıncalardan elde ediyor. [Fotoğraf: Luis A. Coloma]
National Geographic’in fon sağladığı ve aynı zamanda Honduras Çift Yaşamlı Kurtarma ve Koruma Merkezi’nin yöneticisi Jonathan Kolby “Zehirli kurbağalar kendileriyle aynı adı taşıyan kimyasal kalkanlarını karıncalarda ve yedikleri diğer canlılarda bulunan alkaloidlerden elde ediyor,” diyor.
“Fizyologlar için karıncalar mini kimya fabrikalarıdır,” diye ekliyor Rabeling. Bu böcekler kimyasalları çoğunlukla karmaşık toplumlarındaki diğer karıncalarla iletişim kurmak için kullanıyor.
“Karıncaların alkoloidleri nereden edindiğine gelirsek,” diyor Kolby, “bazı türler yedikleri bitkilerden alıyor olabilir.” Ancak L. hoelldobleri’nin bu zehir oyununda üstlendiği rol -eğer böyle bir rolü varsa tabii- bilinmiyor.
Hayvanın Midesi
Pek çok çift yaşamlının soyu tehlike altında olduğu için –Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) O. sylvatica’yı neredeyse tehdit altında olarak sınıflandırıyor– yabanıl kurbağalarla ilgili tüm araştırmaların büyük bir dikkatle, yalnızca eğitimli uzmanlar tarafından yürütülmesi gerektiğini vurguluyor Rabeling.
Biliminsanları çift yaşamlı hayvanın midesindekileri çıkarmak için kurbağanın ağzına yumuşak bir boru sokarak, bu boruyu yavaşça suyla dolduruyor. Böylece kurbağanın kısa bir süre önce yediği ne var ne yoksa ağzından çıkıp tepsiye seriliyor. İşlemin ardından kurbağa doğal yaşam alanına sağ salim geri bırakılıyor.
Bu arada, yeni bir türün bir başka hayvanın midesinde bulunduğu daha önce de olmuştu. Kolby 1932 yılında Nikaragua’da bir mercan yılanının (Micrurus nigrocinctus) midesinde bulunan Dunn yer yılanı (Geophis dunni) örneğine dikkat çekiyor.
Üstelik anlaşılan o ki L. hoelldobleri küçük şeytan kurbağasının midesinde yalnız değildi. Yeni karıncayı ilk tespit eden araştırma ekibi hayvanın midesinde henüz tanımlanmamış pek çok başka böcek buldu.
Görünüşe bakılırsa küçük şeytan kurbağasının midesi altın yumurtlayan bir tavuk.