Mücevheri günlük hayatın parçası haline getiren moda tavrını seviyoruz. Yüksek mücevher markaları da koleksiyonlarında bu akıma uyum sağlayan koleksiyonlara daha sık yer veriyor. Böylece günlük stiller de ışıldıyor.
BULGARI / FESTA ITALIANA
Bulgari, İtalyan yaşam sanatını Festa adını verdiği muhteşem mücevher koleksiyonuyla kutluyor. İtalyancada ‘kutlama, festival, parti, ziyafet’ gibi anlamlar taşıyan festa kelimesine biçilen değere ve İtalyan festa’larının saf mutluluk duygusuna bir saygı duruşu niteliğindeki yeni koleksiyon için 100’den fazla mücevher ve saat tasarlanmış. Koleksiyonda yer alan en özel iki parça, Palio di Siena kolye ve bilezik takımı. Bu tasarımlar, İtalya’nın Toskana bölgesindeki Siena şehrine ve şehirle özdeşleşen efsanevi at yarışı Palio’ya atıfta bulunuyor.
Yarış, temmuz ve ağustos aylarında olmak üzere yılda iki kere gerçekleşiyor. Yarışlarda, Siena’nın contrade denilen 17 mahallesinin 10’unu temsil eden atlar ve jokeyler, hipodroma dönüştürülen şehir meydanına çıkıyor ve kendi mahallelerinin resmi renklerindeki kıyafetleriyle birinciliğe oynuyorlar. İşte bu 17 bölgenin rengârenk bayrakları, Palio di Siena setine ilham kaynağı oluyor. Şehrin Pantera ve Lupa mahallelerinin renkleri de koleksiyondaki kolye ve küpelerde karşımıza çıkıyor. Ve tabii, yarışların gerçek kahramanları olan atlar, elmas, yakut ve oniks detaylarıyla renklenen pırlanta broşlarda yerlerini alıyor.
ADLER / BROCÉLIANDE
Yaklaşık 130 yıldır zamanın simgesi mücevherler üreten Adler, Brocéliande koleksiyonuyla gün ışığında dahi göz alıcı bir ışıltı vaat ediyor. Kral Arthur efsanesinde de bahsi geçen ve pek çok hikâyeye konu olan Brocéliande ormanı, Adler’in bu koleksiyonuna ismini veriyor. Brocéliande’ı bir masal ormanı olmasının dışında farklı kılan şey, içinde barındırdığına inanılan eşi benzeri olmayan güzellikteki dev kollu, dev gövdeli ağaçlar…
Bu esrarengiz ormanın büyüsünden yola çıkan Adler’in Brocéliande koleksiyonunda yer alan gerdanlık, 64 pembe inci ve 41,43 karat 1703 pırlantadan; küpeler iki pembe inci ve 2,94 karat 917 pırlantadan; yüzük ise bir inci ve 2,86 karat 826 pırlantadan oluşuyor. Gündüz şıklığına da rahatlıkla eşlik edebilecek bu yüksek mücevherler, tıpkı, ilhamını aldığı hayali orman gibi baş döndürücü bir etkiye sahip.
GILAN / EMPRESS-AYŞE HAFSA
İstanbul ve Anadolu’nun zengin tarihinden zümrüt, turmalin ve pırlantalarla çıkagelen kadın karakterler, mücevher veya rol model arayanlara Gilan’dan birer armağan. Gilan’ın son koleksiyonu Empress de ilhamını tarihteki güçlü kadınlardan alıyor. Bizans İmparatoriçesi Theodora, Hitit Kraliçesi Puduhepa, Bizans tarihinin ilk ve tek tam yetkili hükümdar kadın İrene, Osmanlı’nın ikinci padişahı Orhan Gazi’nin akıl danıştığı Nilüfer Hatun, Selçuklu İmparatoru Tuğrul Bey’in cesur eşi Altuncan ve Yavuz Sultan Selim’in hasekisi, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan koleksiyonun ruhuna ruh katıyor.
Empress’in alt koleksiyonu Ayşe Hafsa, bileklik, yüzük ve küpelerinde yakalanan çağdaş çizgisiyle ve günlük kullanıma dönük yüzüyle farkını ortaya koyuyor. Koleksiyondaki tasarımlarda, kırmızı altın, pırlanta, zümrüt, turmalin, sitrin ve minenin uyumu hayran bırakıyor.
CHOPARD / FOR YOU
Harika saatleriyle de ilgi gören Chopard’da mücevher kreasyonları zarafet, uzmanlık ve özgünlüğün değerli bir karışımı. Yüksek mücevherde her bir koleksiyonu ayrı özel olan Chopard’ın For You koleksiyonu ise günlük kullanıma uygun parçalar içeriyor. İlhamını bahardan alan bu zarif koleksiyonun merkezinde kiraz çiçeği yer alıyor. For You’daki yüzük ve küpelerde, pırlanta, zümrüt, elmas ve beyaz altın estetik bir biçimde buluşuyor.
Elmas ya da zümrüdün kullanıldığı yüzükler, ya tek bir çiçekten ya da ‘Sen ve Ben’ teması taşıyan birbirine bakan iki çiçekten oluşuyor. Bu mücevherler onu taşıyanın üzerinde açan çiçekler gibi. Bu yüksek mücevher koleksiyonuna yakın zamanda farklı renkte ve özellikte taşların kullanıldığı parçalar da eklenecek.
SELIM MOUZANNAR
Yüksek mücevher tasarımı konusunda, Hollywood yıldızlarının gözdesi olan tasarımcı Selim Mouzannar’ın her bir koleksiyonu birbiriyle yarışıyor. 19. yüzyıldan bu yana Osmanlı’ya mücevher tasarımı yapan bir ailenin ferdi olarak 1963’te Beyrut’ta doğan ve yaşamını aileden kalma eski bir Beyrut evinde sürdüren Selim Mouzannar, ruhundaki İstanbul ve Beyrut etkisini koleksiyonlarına da yansıtıyor.
Mücevher ustasının dokunuşuyla şekillenen, ‘falamanki’ veya ‘gül kesim’ pırlantalar, klasik Osmanlı mücevher geleneğine ait. Günlük kullanıma rahatlıkla eşlik eden zarif ve çarpıcı yüzük, bileklik, kolye ve küpe tasarımlarında küçük müdahalelerle yaratılan büyük farklar dikkat çekiyor. Istanbul, Beirut, Link, Mina, Miles gibi modellerinde genellikle siyah, beyaz, kahverengi elmas, safir, zümrüt, turkuaz gibi taşlar kullanan tasarımcının mücevherleri, rüyaları süsleyecek kadar güçlü bir etki bırakıyor.