Selülit gerçeklerinden bahsedelim mi?
Son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü’nün “estetik bir durum değil, tedavi edilmesi gereken bir hastalık” olarak tanımladığı selülit deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikimi ile oluşan, özellikle bacak, kol ve kalça bölgesinde toplanan bölgesel yağ kompozisyon ve dolaşım bozukluğu olarak tanımlanıyor. Hormonal değişiklikler, dengesiz beslenme, yaşam stilindeki seçimler, yaş ve genetik yatkınlık selülit oluşumunu etkileyen faktörler arasında yer alıyor. İstatistiklere göre selülit kadınların ruh halini etkiliyor, selüliti olan kadınlar bedensel olarak kendilerini saklama gereği duyuyor; %67’si selülitlerinden utanıyor , %13,3 düşük özsaygı ve izole olma isteği duyduğunu belirtiyor. Çözümsüz olduğunu düşünmelerine karşın kadınların %63’ü kendi istekleri,%20’si medyanın etkisi, %13’ü ise çevresindekilerin etkisi ile selülitin çözümünü aramayı sürdürüyor. Selülit, kadınların çoğunda bir dönem veya uzun süreli yaşanan bir sorun; istatistikler ergenlik sonrası kadınların % 80’inin , doğum sonrası kadınların % 85’inin ve menopoz öncesi ve sonrası vakaların % 25’inin selülitten yakındığını söylüyor.
Enflamasyonu azaltan, toksin ve ödem atımını destekleyen C vitamininden zengin sebze ve meyveler yeterli lif ve su tüketimi selülitin üstesinden gelmene yardımcı olabiliyor. Selülit oluşumunu engelleyen besinler arasında vücudun kolajenini sertleştiren özel bir alfa-lipoik maddeye sahip olan brokoli, çinko bakımından oldukça zengin olan ve kan akışını hızlandıran muz, kolajen miktarını azaltan ıspanak, antiseptik özelliğiyle lahana, lesitin maddesi açısından zengin olan yumurta, vücuttaki asit-alkali dengesinin korumasını sağlayan limon, iyi yağlar ve lif açısından zengin olan avokado yer alıyor.
Kan dolaşımını artıran egzersizler bu konuda sana destek olabilir. The MELT Method’un kurucusu olan Sue Hitzmann, köpük rulo hareketlerinin selülit oluşumunu engellemek açısından yardımcı olacağını söylüyor. New York’taki Chelsea Piers’ten uzman eğitmen Garson Grant de interval egzersizlerinin de terledikten sonra bile yağ yakımını sağlayarak, selüliti daha az görülebilir kıldığını söylüyor. Ayrıca yoga yapmak da kan akışını hızlandırıyor. Kan akışının problemsiz olması, kaslar içinde kanın sağlıklı dolaşımı da selüliti engelleyen en önemli faktörlerden biri.