Hayatındaki olumsuzluklara yoga ve sağlıklı beslenmeyle göğüs geren İyi Yaşam Koçu Julie Montagu’nun bitmek bilmeyen enerjisinin sırlarını öğrendik.
Söyleşi: Ceylan Özçapkın
43 yaşındaki Julie Montagu, Flexi Foodie Akademisi’nin kurucusu bir beslenme uzmanı. Aynı zamanda TV yıldızı, Instagram fenomeni, holistik yaşam koçu ve dört çocuk annesi… İngiltere’nin Sandwich Kontu olan eşi, reçeteli ilaç bağımlılığı yüzünden yataktan kalkamayacak derecede hasta olduğunda zor dönemler geçirmiş. Yeni tedaviler ve rehabilitasyon süreçlerinden sonra Julie, olumsuz düşüncelerden sıyrılmak, ruh ve beden sağlığını korumak adına yoga derslerine başlamış ve zamanla bu onda tutkuya dönüşmüş. Flexi Foodie Akademisi’ni kurmuş ve yoga eğitmeni olmuş. Theflexifoodie.com adlı e-eğitim portalında, gündelik hayatın koşturmacası ve stresi içinde, yogadan beslenmeye, sağlıklı yaşam alışkanlıklarından spiritüel öğretilere kadar, daha sağlıklı bir hayat için eğitimler düzenliyor.
Biraz kendinden bahseder misin? Yogaya başlama hikâyen nedir?
19 yaşındaki çocuğum doğduğundan beri yoga yapıyorum! Ama yoga dördüncü çocuğumu doğurduktan sonra benim için bir tutku hâline geldi. O dönemde çok yorgundum, enerjim tükenmişti, huysuz ve mutsuzdum. Kendim için bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum. Bir vinyasa yoga dersine katıldım ve savasana (ölü duruşu) pozunda ağladım. Ama bunlar mutluluk gözyaşıydı. Sanki tüm negatif enerjimi atmış gibiydim. O gün eve giderken her gün işte tam da böyle hissetmek istediğimi düşündüm. Yogaya olan tutkum böyle başladı.
Enerjinin sırrı yoga mı? Başka sırların da var mı?
Kendimi bildim bileli hep çok hareketli olmuşumdur. Her şeyle ilgili çok, hatta belki de fazla olumlu düşünürüm. Her gün yoga yapıyorum ve bu bana fazlasıyla enerji veriyor. Günde 20-25 kilometre arası bisiklet sürüyorum, neredeyse her yere bisikletle gidiyorum. Bu da endorfin üretmemi sağlayarak bana enerji veriyor. Ve yaptığım işi seviyorum, aslında beni en çok ateşleyen de bu. Dört çocuğun var, yoga ve beslenme üzerine eğitimler veriyor ve yazılar yazıyorsun.
Tüm bunları 24 saate nasıl sığdırıyorsun? Bir günün nasıl geçiyor?
En küçük çocuğum tek başına otobüse binebildiğinden beri hayatım biraz daha kolaylaştı. Neredeyse 14 yıldır ilk defa sabah okula koşturmak zorunda olmamak, benim için değişik bir duyguydu. Çocuklar sabah 07.45 civarı evden çıkınca günüm başlıyor. İlk önce e-posta trafiğim oluyor, sonra bisikletle yoga dersine gidiyorum. Ardından genellikle Londra’daki favori mekânlarımda öğle yemekli toplantılarım oluyor. Bazı günler öğleden sonraları blog yazıları yazıp yine blogum için reçeteler geliştiriyorum. Bazen de kitabım için düzeltmeler yapıyorum. Çocuklar saat 17.00’de evde oluyor, ben de mutlaka o saatte eve geliyorum. Akşam yemeği yendikten ve ödevler bittikten sonra haftada iki akşam, yoga dersi vermek için tekrar dışarı çıkıyorum. Her günümün her saati yoğunlukla geçiyor ama bu duyguyu çok seviyorum.
Seninki gibi bir vücuda sahip olmak için her gün yoga yapmak yeterli mi?
Ben yogayı iyi beslenme, yapabildiğim kadar yürüyüş ve bisiklet sürme ile birleştiriyorum. Çünkü egzersizi mutlaka iyi yaşam alışkanlıklarıyla desteklemen gerekiyor. Benim için yogasız bir gün geçirmek çok zor. Çünkü bana verdiği hissi seviyorum.
Instagram’da oldukça aktifsin, takipçilerinle iletişimin nasıl?
Her yoruma ve özel mesaja cevap vermeye çalışıyorum. Takipçilerim benim için çok önemli çünkü bana inanıyorlar, beni motive ediyorlar ve onlardan ilham almayı seviyorum!
Süper besin olarak tabir edebileceğin veya olmazsa olmaz gıdaların var mı? Nasıl bir beslenme düzeni uyguluyorsun?
Chia tohumu ve kakao olmadan yaşayamam! Çikolataya bayılıyorum ve bu yüzden tüm smoothie’lerimde kakao kullanıyorum. Chia tohumunu da neredeyse her şeye serpiştiriyorum: Avokado, kızarmış ekmek, salata, çorba, ızgara sebze… Chia tohumunu gerçekten sağlık deposu olarak tanımlayabilirim. Her gün taze demlenmiş yeşil çay içiyorum. Aynı zamanda altı yıldır chlorella (alg grubunda yer alan bir tür yosun) kullanıyorum.
Günde altı saatlik uykunun sana yettiğini söylüyorsun. Gün içinde enerjinin düşmemesi için uyguladığın metotlar var mı?
Her gün beş ila 20 dakika arası meditasyon yapıyorum. Meditasyon düşüncelerime odaklanmamı sağlıyor ve bu sayede daha iyi düşünebiliyorum. Londra gibi canlı ve hareket hâlinde bir şehirde dört çocuk büyüterek yaşamak kolay değil; enerji ve dinginliğe ihtiyacım oluyor!
Günün büyük bölümünü ofiste geçiren ve kısa sürede sağlıklı yemek hazırlamak isteyen kadınlara neler önerirsin?
Deneme ve yanılma metodunu! Yaratıcılığı elden bırakmamak çok önemli. Neleri sevdiklerini belirleyip pişirmeye başlasınlar. Çeşit çeşit tahıl, sebze, yemiş, tohum ve meyveyle sınırsız yemek pişirebilir, üstelik yeni tatlar keşfederek çok eğlenebilirler. Kimbilir, bu sınırsız seçenekler arasında belki eti bile özlemeyeceklerdir!