MEDİTASYONA GİRİŞ

Meditasyonun sana iyi geleceğini biliyor ama bir türlü başlayamıyorsun değil mi? Kafandaki temel sorulara yanıt bularak ilk adımı atabilirsin.

Bir süre önce mindfulness furyasına kapılıp akıllı telefonuna bir meditasyon uygulaması indirdin ama haftalardır uygulamayı açmak bile aklına gelmedi… Dur tahmin edelim: Çünkü çok yoğun çalışıyorsun ve bu kadar iş arasında buna zamanının olmadığına karar verdin. Merak etme; her gün buna özel oluşturduğun köşende mumlarını yakıp, bir saat boyunca kendini sessizliğe adamanı söylemeyeceğiz. Ama yine de bilimsel araştırmaları görmezden gelemeyiz: Washington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre meditasyon yapan kişiler daha iyi hissediyor, iyi odaklanıyor ve aynı anda birden fazla işle daha az uğraşıyorlar.

Online meditasyon sitesi calmconsciousconnected.com’un yaratıcısı, Psikolog ve Meditasyon Uzmanı Dr. Paula Watkins’e göre işe önce teknik açıdan bakmakta fayda var. Çünkü nöroplastisite, yani beynin kendini iyileştirme ve yeniden yapılandırma becerisinin temellerini anlamak da önemli. Tıp uzmanlarına göre beyin, stresle savaşmayı öğrenebilir.

Yani aslında doğru nefes teknikleriyle farkındalığa ulaşmamız mümkün. Kulağa kolay geliyor değil mi? Ama pek öyle sayılmaz. Çünkü tüm bunlar ne yazık ki kendiliğinden gerçekleşmiyor ve ciddi bir konsantrasyon seviyesine ulaşmak gerekiyor. Dr. Watkins meditasyonla ilgili kafamızı en çok kurcalayan soruları yanıtlıyor.

“KAFAMDAKİ TÜM BU DÜŞÜNCELERİ NE YAPACAĞIM?”

Şunu aklından çıkarma: Meditasyonun amacı düşüncelerini ortadan kaldırmak değildir.

ZİHNİNDEKİ TÜM DÜŞÜNCELERİ SİLMEYE ÇALIŞIRSAN, biyolojinle çok büyük bir savaşa girer ve ne yazık ki kaybedersin. Zihnini tamamen boşaltmaya çalışmak yerine, duruma gerçekçi yaklaş: Watkins, “Meditasyon yapmak düşüncelerin ve gündelik deneyimlerinle ilgili fikirlerini değiştirmene yardımcı olur, böylece onlara karşı daha dayanıklı olur ve daha az tepki verirsin” diyor.

ZİHNİNDE DÜŞÜNCELERİN UÇUŞTUĞUNU HİSSEDERSEN, dikkatini tekrar toplamaya çalış ve kendini hırpalamak yerine bunu fark ettiğin için mutlu ol. Önemli olan şu: Düşüncelerini oldukları gibi görmeyi öğrenmelisin. Bırak zihnine doluşsunlar ve sonra uzaklaşsınlar. Sonuç olarak bunu zaten her gün farkında olmadan yapıyorsun: Yolda yürürken telefonuna cevap vermen gerektiğinde, çevrendeki insanlara sessiz olmalarını söylemiyorsun. Fonda başka sesler varken de telefon konuşmana odaklanabiliyorsun. Gördün mü, aslında tek bir şeye dikkatini vermek konusunda gayet ustasın!

“MEDİTASYON YAPARKEN ÇOK SIKILIYORUM! YANLIŞ YAPTIĞIM İÇİN Mİ?

Hayır. Hatta isteksiz, yorgun veya öfkeli hissedersen de aynı cevap geçerli. Watkins, “Bu duygular, üzerine çalışılması gerekenleri su yüzüne çıkartır” diyor. Meditasyon moralini ne yükseltir ne de düşürür. Sadece bir dengeleyici görevi görür. Beynini, artık senin için normalleşmiş olan aralıksız uyarılmadan uzaklaştırır.” Dengeyi kurduğun sürece meditasyondan aldığın fayda, yaşam kaliteni yükseltecek ve bu senin için vazgeçilmez bir farkındalık aktivitesi olacak.

“Evimde mum ve tütsü yakıp meditasyon minderlerini bir köşeye yığmak zorunda mıyım?”

Hayır tabii ki! Sadece sessiz bir alana ve istikrarlı bir rutine ihtiyacın var. Rahatsız edilmeyeceğinden emin olduğun bir yer bulduktan sonra, her gün meditasyon yapacağın saati belirle. Watkins, güne başlamadan veya işe gitmeden önceki saatleri öneriyor. Tütsü, yastık, mum gibi aksesuarlar -bize çizilen meditasyon resmi gereğince- şart gibi görünse de, aslında sadece isteğine bağlı. Ortamı ferah tutman da gayet yeterli. Böylece meditasyona başlamana engel olan bu “malzeme eksikliği” bahanesini de aşmış olursun. Odanda tütsü kokusu olsun veya olmasın; asıl odaklanman gereken konu, duruşun: Yere veya bir minderin üzerine bağdaş kurarak otur ve ellerini bacaklarının ya da dizlerinin üzerinde serbest bırak. Rahatlık ve uyanık olma arasında iyi bir denge kurmalısın; o yüzden uykunu getirecek kadar rahat bir pozisyonda olman gerekmiyor.

“Hiçbir şey yapmadan oturmak bana ne kazandıracak?”

Yapılacaklar listendeki maddeler dağ gibi olmuşken 10 dakika gözlerini kapatıp boş boş oturmak vakit kaybı gibi görünebilir. Ama faydaları bilimsel olarak kanıtlandı. Wisconsin Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, günde beş ila 16 dakika arası yapılan meditasyonun, beyin üzerinde olumlu değişiklikler yaptığını saptadı. Üstelik biraz yavaşlayıp mola vermek, uzun vadede verimliliğini arttırır ve sonrasında işlerini daha iyi halledersin. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre aynı anda birkaç işle meşgul olmak etkili çalışmaya engel oluyor, yaratıcılığı baltalıyor ve enerjiyi tüketiyor. Watkins, meditasyonu da tıpkı diğer aktivitelerin gibi ajandana kaydetmeni öneriyor: “Günde sadece 20 dakika bile yapsan, geriye hâlâ 1.420 dakikan kalır.” Çok mantıklı!

OTUR VE SOLUKLAN
Meditatif nefes bir anda öğrenilecek bir şey değil. Ama sana en iyi gelen tekniği bulmak için aşağıdakileri deneyebilirsin:

EĞER…
Stresliyken endişeli hissediyor ve kesik kesik nefesler almaya başlıyorsan.
DENE
Diyafram nefesi.
NASIL?
Göğüs ve karnını şişirerek, yavaş ve derin nefesler al.

EĞER…
Hareketsiz oturman gerekirken kıpırdanmaya başlıyorsan.
DENE
Burun deliklerinden dönüşümlü nefes.
NASIL?
İşaret ve başparmağını kullanarak her defasında bir burun deliğini kapatıp diğerinden nefes alıp ver, dönüşümlü olarak devam et.

EĞER…
Stres yüzünden kas gerginliği yaşıyorsan.
DENE
Aşamalı kas gevşetme.
NASIL?
Nefes alırken her bir kas grubunu sırayla sık ve nefes verirken serbest bırak.

 

 

Kaynak: http://www.womenshealth.com.tr/meditasyona-giris/

Görüntülenme Sayısı:
580

Yorumlar yapılamaz.