Zorlu antrenmanların sonucunda bağışıklık sisteminin zayıflaması ve daha çabuk hastalığa yakalanma durumu yaşanması inancı artık çürütüldü.

Dayanıklılık antrenmanları ve bağışıklık güçlendirme

Bazen bilim insanları dahi yanlış yapabiliyor. Yıllar boyunca, acımasız bir kış antrenmanı programının güçten düşüren bir gribe yol açabileceği üzerine fikir birliği vardı: Koşarsanız ya da son gücünüze dek tekrarlarınızı çıkarırsanız savunmanız çöker. Ancak Bath Üniversitesi’nde efsaneyi çürüten araştırmacıların alternatif bir teorisi var: Dayanıklılık egzersizlerinin aslında bağışıklığınızı güçlendirdiğine inanıyorlar. Gerçekten de içimizi ısıtan bir haber.

Soğuk algınlığını önlemenin 10 yolu

Egzersiz sırasında kandaki enfeksiyonla savaşan T-hücrelerinin sayısı normal miktarının 10 katına çıkıyor. Daha erken çalışmalarda, bilim insanları antrenmanın ardından bu lenfositlerde dik bir düşüş gözlemledi ve lenfositlerin kaybolduğunu ya da yok edildiğini, böylece vücudu hastalıklara açık bıraktığını düşündü. Ancak Frontiers in Immunology’de yayımlanan yeni araştırmaya göre hücreler basitçe enfeksiyona daha açık olan yerlere, örneğin akciğerlerinize taşınarak işgal edecek patojenlere karşı hazır oluyorlar.

İki saat antrenman yapmanın savunmanız için en iyi güçlendirmeyi sağladığı görüldü. Yani yarı maraton planınızda rakiplerinizin önüne geçmeniz, ofisteki mikroplardan kaçmanın en etkili yolu olabilir. Dondurucu kış havası, artık antrenmanınızı kış uykusuna yatırmak için bir bahane olamaz. Bu yüzden bağcıklarınızı bağlayın, ısının ve cesaretinizi toplayın.