Birleşmiş Milletler gelecek yüzyıl için küresel nüfus artışına dair öngörülerini açıkladı. 2100 yılında dünyanın demografik yapısı bugünden epey farklı olacak.
Geleceğin insanları komşularını sevmeyi öğrenmek zorunda kalacak: Birleşmiş Milletler’in (BM) nüfus artış öngörüleri Dünya’nın daha önce düşünüldüğünden de kalabalık olacağına işaret ediyor.
Dünyanın nüfusu şu anda yaklaşık olarak 7,3 milyar. BM verileri 2050 yılında bu rakamın 9,7 milyara ulaşmasını öngörüyor. 2100’de ise 11,2 milyar insan dünyaya sığmak durumunda kalacak. Bu tahminler geçen yılki öngörüleri 150 milyon insanla geride bırakıyor.
Bölgelere Göre Nüfus Artışı
Sahra-altı Afrika, gelecek yüzyılda dünyanın en büyük nüfus artışına sahne olacak: Nüfus artış hızı böyle devam ettiği takdirde 2100 yılında Afrika’nın nüfusunun 4 milyar 386 milyon olması bekleniyor.
En büyük nüfus artışı Afrika’da yaşanacak, onu Asya izleyecek.
Yine de bir esneklik payı var. BM yüzde 80’lik bir ihtimalle 2050 yılında nüfusun en düşük 9,4 milyar, en yüksekse 10 milyar olabileceğini söylüyor. Bu hesabı da geleceğin doğurganlık yapısının geçmişinkiyle benzerlik göstereceğini varsayan “ortalama tahmin değişkeni” adı verilen bir formüle dayandırıyor.
Artışa neden olan doğurganlık oranlarındaki yükselme değil, uzayan insan ömrü. Küresel olarak, bugün doğan insanların 70 yaşına, 2050 yılında doğanlarınsa 77 yaşına kadar yaşayacağı tahmin ediliyor. 2100’de doğan torunlarınınsa çok daha uzun bir ömrü olacak: 83 yıl.
2050 Yılına Gelindiğinde Dünya Nüfusuna 2,38 Milyar Kişi Eklenmiş Olacak
Bu artışın yarıdan fazlasının dokuz ülkeden (Hindistan, Nijerya, Pakistan, Kongo D.C., Etiyopya, Tanzanya, ABD, Endonezya ve Uganda) kaynaklanması bekleniyor.
Gerçekten de doğurganlık oranları, son beş yılda küçük bir yükselmeye sahne olan Avrupa dışındaki çoğu yerde düşüyor. BM küresel doğurganlık oranlarının şu anda kadın başına 2,5 çocuk olan ortalamasının yüzyıl sonunda ikiye düşeceğini tahmin ediyor. Bu düşüş özellikle az gelişmiş ülkelerde çarpıcı: Oranın, kadın başına ortalama 4,3 çocuktan 2100 itibariyle 2,1’e gerileyeceği öngörülüyor.
Ancak bu azalmalar hemen olmayacak. Rapor aile planlaması ve üreme sağlığına yatırım için tüm dünyaya çağrı yapıyor. Şayet kadın başına beklenen doğurganlık oranı yalnızca 0,5 puan artsa bile 2100 yılında dünya nüfusu 16,6 milyara ulaşacak.
Birlikte ele alındığında insan ömrünün uzaması ve doğurganlıktaki düşüş insanların yaşlanacağı anlamına geliyor. Bugün nüfusun yüzde 12’si 60 yaşın üzerinde olsa da bu rakam her yıl artıyor. 2050’de 15 yaşın altındaki çocuklar ile 60 yaş üzeri yaşlıların sayısı neredeyse eşit olacak. Bu durumun iş gücü açısından olumsuz ekonomik sonuçlar doğurması da çok muhtemel.
Nüfusun aşırı derecede artması ya da öngörülen rakamların altına düşmesi bir yana, kesin olan bir şey var: Hepimiz paylaşmayı öğrenmek zorunda kalacağız.